Her Şey İnternette Var Nasıl Olsa !!!!!!

80’li Yılların başında, ulusal ölçekte dağıtılan sadece birkaç tane gazete vardı: Tercüman, Cumhuriyet, Günaydın bu yıllardan aklımda kalan birkaç gazete adı.

Babam, bu yıllarda İlimizde Zirai Donatım Kurumunda çalışırdı. Yaşı elli’nin altında olan arkadaşlarımızın “Bu Zirai Donatım Kurumu da ne ola ki? ” dediklerini duyar gibiyim. Valla, çok merak eden arkadaşlar açıp internetten araştırsınlar ne yapalım!!! Bu kurum, şu anda askerlik şubesinin olduğu yerdeydi, “miadını” doldurduğu düşünülerek 1980’li yılların sonlarına doğru tasfiye edilerek kapatılmıştı. Öyle ya! Ülkenin 20. yüzyılın sonlarında tarımla ne iş olabilirdi ki!!!!

Her akşam geldiğinde eve Tercüman gazetesi getirirdi babam. Akşamları, gazeteyi büyük bir iştahla satır satır okurdum. Köşe yazılarını, “büyük bir heyecan duygusuyla pür-dikkat” gözden geçirirdim. Ahmet Kabaklı başyazarıydı gazetenin. Sivaslı Ergün Göze, Mukbil Özyörük, Yavuz Donat, Rauf Tamer, Murat Sertoğlu aklıma hemen gelen en parlak köşe yazarlarıydı. Semih Balcıoğlu’nun çok anlamlı karikatürleri vardı. Şu anda “okuma-yazma” işleriyle!!!! en ilgili gençlere bile sorsanız, ard arda ikincisinin!!! ismini bilmez !!

Gazete bu yıllarda çok ilginç bir uygulamaya imza atmıştı: Gazetenin içinde “tam sayfa” olarak bir ansiklopedinin sayfaları yayımlanırdı. Bunlara “fasikül” diyemiyorum. Çünkü, fasikül çok sayfalı bir kitapçıktı. Verilen, bir fasikülden çok daha az sayfalıydı. Kısımlar, günlerce, aylarca çok dikkatli bir şekilde biriktirilirdi. Eksik günler, Sivas “GAMEDA” bayisine gidilerek temin edilirdi. “şifre” çözecek gibi olacak biraz ama “GAMEDA”, “gazete, mecmua(dergi) dağıtımın” kısaltılmış haliydi. Ansiklopedi’nin cilt olarak yayımı tamamlandığında, cilt kapağının çıktığı ilan edilir, cilt kapağı ve biriktirilmiş sayfalar bir matbaaya götürülerek ciltlenir, uzun bir maceranın sonunda ansiklopedinin bir cildine sahip olunurdu!!!!!

Anlatmaya çalıştığım şekilde biriktirerek sahip olduğum ansiklopediler arasında; “üç ciltlik Büyük Ansiklopedi, İki ciltlik yeşil cilt kapaklı Türk ve İslam Ansiklopedisi, iki ciltlik Spor Ansiklopedisini” sayabilirim. Bu ansiklopedileri, büyük bir zevkle her gün satır satır okurdum. Örneğin, Spor Ansiklopedi’sini o kadar dikkatli okumuştum ki, Türk takımlarının Avrupalılarla yaptıkları maçların çok büyük bir kısmının kadrolarını ve sonuçlarını “ezbere” sayabilirdim: Göztepe’nin 1968 yılında “Avrupa Fuar Şehirleri kupasında”!!!!! yarı finale çıkan ilk Türk takımı olduğunu, ya da 1976 yılında Ahmet Suat Özyazıcı’nın teknik direktörlüğünü yaptığı (Bu teknik direktör, “Hababam Sınıfı” filmindeki Şener Şen’in canlandırdığı Beden Eğitimi öğretmeninin üzerine giydiği eşofman benzeri bir eşofmanla hatırlanırdı), Şenol Güneş’li, Turgay’lı, Ali Kemal’li ( o zamanlar her zaman gol kralı olurdu!) , Cemil Usta’lı o yılların “efsane” takımı Trabzonspor’un, o yıl şampiyon kulüpler kupasında şampiyon olacak olan İngilizlerin dünyaca ünlü takımı Liverpool’u Trabzon’da ikinci turda 1-0 yendiğini, futbolla “zerre miskal” ilgimin kalmadığı şu anlarda bile eksiksiz bir şekilde hatırlayabiliyorum!!!!!

Çocukluğum ve gençliğimde en büyük rüyam, Fransızların dünyaca ünlü ansiklopedisi “Meydan Larousse” sahibi olmaktı. Fakat, 90’lı yılların ortalarına kadar gerçekleşemeyecek bir düş!!!! Bu ansiklopedilerden birine ancak 1993 yılında gazetelerden birinin kuponlarını biriktirerek sahip olabilmiştim!!

Annem, Gökçebostan Mahallesi’nde oturan teyzem kızını ziyaret etmeye gittiğinde (mümkün olduğunca) ona eşlik ederdim. Sebebi kendimce belliydi: Kadriye Abla’nın evinde çok kıymetli dokuz ciltlik “Altın Bilgi” Ansiklopedisi” vardı. Oturup bu ansiklopedi’den birkaç sayfa okuyabilmek!!!!!! Şimdiki gençlerin pek çoğuna “üzerine para verseniz” bir sayfasını okutturamazsınız!!!!!

Şimdilerde ise, aileler, evlerde kalabalık etmesin diye cilt cilt ansiklopedileri evin bodrumlarına indiriyor, geri dönüşüme gönderiyor ya da çok “cüzi” bir paraya sahaflara satıyor. Nasıl olsa “her şey internette var”!!!!! Bilgi “çöplüğüne” dönen, sanılanın aksine pek çok bilginin, kitabın, derginin, metnin yer almadığı, “doğru mu? /yanlış mı?” olduğunu ancak bu konularda yetişmiş uzman insanların ayırd edebileceği bilgilerin yer aldığı mecralar. Bundan ötürü, “Her şey internette var” şehir efsanesini bir türlü anlayamadık ve entellerin o çok kullandıkları deyimiyle “kafamızda oturtamadık da” hadi hayırlısı!!!!!!

Bizim zamanımızda eğitim öğretim yılının başlangıcında, derslerde okutulacak kitapları, şimdilerde olduğu gibi “muntazaman” poşetlere doldurulmuş, okulun ilk günü sıranızda hazır bir halde sizleri beklerken bulamazdınız maalesef!!!! Okutulacak kitapları, Meydan’a yakın “zula” yerlerde, yere serilmiş gazete kağıtlarının üzerinden seçerek “çok ucuz” fiyatlara edinirdiniz. Reşat Otman Lise Fizik, Niyazi Akşit Tarih gibi.

Şimdilerde ise, çok güzel hazırlanmış ve basılmış kitapların büyük bir çoğunluğunun kapağı bile hiç açılmadan eğitim- öğretim yılı sonunda geri dönüşüme gönderiliyor. Neymiş efendim! Kitapta öğrencinin ilgisini çekecek yeterlikte renkli görsel malzeme yokmuş! Sanki yeterince görsel malzeme olsa, çocukların ve gençlerin çok büyük bir kısmı , son model cep telefonlarında sosyal medyada büyük bir kısmı “akla ziyan” saçmalıktaki videoları izlemek yerine onları alıp okuyacak !!!!!!!! dört kardeş “bin bir” zorluklarla Gazi Lisesi’nde okurken, benden küçük kız kardeşimin ortaokulda Sosyal Bilgiler dersinde aldırılan “T.C. Anayasa” kitapçığını, “pembe dizi” serisi romanlarını okur gibi büyük bir keyifle okuduğunu hatırlarım !!!!!

Çocukluğumuzda ve gençliğimizde (pek çok akranımız gibi) bayiden aldığımız “Tarkan, Kara Murat, Teksas, Tommiks, Zagor vb. gibi” kitapları okurduk büyük bir zevkle…. Okuduktan sonra bunları arkadaşlarımızla değiştirirdik. Böylece az bir paraya farklı sayıları okuma imkanına kavuşurduk.

Ne güzel günlermiş o günler! Keşke bir “zaman makinesi” olsa da o günlere “bir günlüğüne” geri dönebilsek!!!!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
8 Yorum
Memet Şahin Arşivi

Para Bizde Şöhret Bizde!!!!!!!!

13 Ekim 2025 Pazartesi 13:48

Israrla Bir Kez Daha Soralım!!!!!!

06 Ekim 2025 Pazartesi 12:46

Dehanın Ölümcül Trajedisi !!!!!!!

24 Eylül 2025 Çarşamba 14:44

Tek Kanallı Siyah-Beyaz Televizyon !!!!!

15 Eylül 2025 Pazartesi 14:09

Bir Futbol Yazısı da Benden !!!!!!!

11 Eylül 2025 Perşembe 16:27

Bu Bir Spor Yazısı Değildir !!!!!!!!!!

28 Ağustos 2025 Perşembe 12:32