Para Bizde Şöhret Bizde!!!!!!!!

1970’li yılların sonlarına doğru, dünyayı büyük bir Neo-liberalizm fırtınası etkisi altına alır. Bu fırtınanın öncüleri; Hollywood’da 3. sınıf kovboy oyunculuğundan gelme ABD’nin 1981-1989 yılları arasında iki dönem başkanlığını yapan Ronald Reagan ve “Demir Leydi” lakaplı 1979-1990 yılları arasında İngiltere başbakanlığı yapan Margaret Thatcher’di. Bu yıllarda dünyayı sarsan bu fırtına o kadar güçlüydü ki; ABD derin devletinin “muteber” adamı ve akademisyen Francis Fukuyama 1992 yılında kaleme aldığı “Tarihin Sonu ve Son İnsan” adlı kitabında “Soğuk Savaş’ın (1945-1991) ve Sovyetler Birliği’nin dağılmasının (1991) ardından, insanlığın en temel arzularına uygun düşen Batı liberal demokrasisinin insan yönetiminin tüm uluslar için nihai yönetim biçimi olarak evrenselleştiği” temel tezini ileri sürüyordu. Bu da “tarihin sonu” demekti!!!! Ona göre; tüm dünyada insanoğlunun varacağı son aşama “liberalizm” olacaktı!!!!!

80’li yılların başında tüm dünyayı saran bu Neo-liberal” fırtınadan ülkemiz de nasibi alır. 1980 Yılı 24 ocağında Süleyman Demirel’in başbakanlığı döneminde müsteşar Turgut Özal’ın hazırladığı ve Türkiye Cumhuriyeti tarihine damgasını vuracak olan “24 Ocak” kararları açıklanır. Cumhuriyet tarihindeki en keskin makas değişimini ve entellerin deyimiyle “paradigma” değişimini ifade eden kararlarla, kurulduğu 1923 yılından bu yana uyguladığı “devletçi(karma) ekonomiden vaz geçiliyor ve “liberal ve dolayısıyla serbest piyasacı” ekonomik düzene geçiliyordu. Bu yeni düzenin “anahtar kelimesi” ise “özelleştirmeydi”!!!!

“Özelleştirme” çalışmaları sırasında çok ciddi yanlışlıklar yapılmış, “devletin küçültülerek etkinleştirilmesi ve karlılık” amaçlanırken, uygulamada çok büyük ve stratejik tesislerin “haraç-mezat “ yok pahasına satılarak “sat kurtul” uygulamalarıyla çok büyük zararlar ve kayıplar ortaya çıkmıştı. Örneğin; SEKA kağıt fabrikası verimli olmadığı ve zarar ettiği gerekçesiyle yok pahasına satılıyordu. Bugün ülkemiz, kağıdı büyük oranda ithal etmektedir!!!!!

Ülkemizde 24 Ocak kararları sonrasında uygulanan “Ne-liberal ve özelleştirmeci” politikaların bayraktarlığını ise, II. Cumhuriyetçi “sol-liberal” çevreler (Emin Çölaşan’ın o meşhur adlandırmasıyla “Liboşlar”) yapıyorlardı. Bu çevreler, devletçi yapıyla dalga geçiyorlardı; “devlet pazen üretemezdi!!!!!” Boğaziçi Üniversitesinde Ekonomi dersleri veren Tansu Çiller’e göre “demiryolları ” Komünist Doğu Bloğu” ülkelerine özgüydü. Ekonomi profesörümüz, “demiryolu taşımacılığının” en gelişkin olduğu yerlerin örneğin Almanya ve Japonya olduğunu bilmiyor zahar!!!!! Başbakanken bir karşılama töreni sırasında kendisini karşılayan belediye zabıtalarını “merhaba asker” diye karşıladığına göre, bu durumu bilmemesi de normal!!

Her neyse! Geçenlerde, biraz dinlenmek ve “kafayı dağıtmak” için, demli çay eşliğinde kanepeye oturup gündüz kuşağı programlarının yoğun olduğu saatlerde Tv kanalları arasında “gelişigüzel” bir şekilde zap yaparken, kulağıma çalan bir şarkının sözleri dikkatimi çekti. Çoğu insanın aşina olduğunu tahmin ettiğim ve düğün salonlarında çalındığını duyduğum kıvrak nameli şarkıyı ilk kez dinliyordum: “Para Bizde”!!!!! Düğün salonlarında, şarkı eşliğinde insanların “göbek atıp” eğlendikleri ve stres! attıkları !!!!!, artık sıradan hale gelen bu parçanın niçin bu kadar dikkatimi çektiğine şaşırdınız mı?

Yıllar önce, bir televizyon programında “bilimsel birikimiyle ünlü” ve naçizane benim de “bilimsel birikimine ve zekasına hayran olduğum bir akademisyenimiz, TV’lerde “kim kiminle çıkıyor-kim kiminle geziyor” tarzı “üfürükten” haberlerle dolu “paparazzi” programlarını hiç kaçırmadığını söylemişti. Programı yöneten moderatörün şaşırdığını anlayıp ilave etmişti: “Çünkü bu tür programlar, toplumumuzun sosyolojisi hakkında yorum yapabilmek için, biz bilim adamlarına çok değerli ipuçları verir!!!!!”

Hiç abartmasız bütün hayatımı naçizane okumaya, yazmaya, toplumsal gözlemlere ve bütün bunlardan “toplumsal işleyişin” nasıl olduğunun mekanizmasını çözmeye, toplum olarak “nereden gelip nereye gittiğimizi” anlamaya, toplumsal davranışların nasıl olduğu yönünde “çıkarsamalar” yapmaya çalışan bir insan oldum hep!!! Yani bir yönüyle “amatör ve alaylı” bir sosyologluk çabası!!! Şarkıyı dinleyince, bunca yıl boş yere uğraştığımı keşfettim şok içinde!!!! Yok efendim “ekonomik altyapının üst yapıyı belirleyip belirlemediği, toplumsal yapıyı ve gidişatı idealist ya da materyalist” anlayışların mı daha iyi bir şekilde açıklayabileceği vs….. Yıllarca kafamda özenle oluşturmaya çalıştığım sistem “tuzla buz” olmuştu kafamın içinde!!!! Toplum olarak nereye vardığımızı “materyalist/idealist”! teoriler değil, kıvrak Roman havası eşliğinde şarkının sözleri anlatıyordu çarpıcı bir şekilde:

“Para bizde
Şöhret bizde

Düşmanlarla yarışırız para çok para çok
Mankenlerle yarışırız güzeliz çok çok
Bütün gözler üstümüzde çekemeyen çok çok
Fiyakalı arabamız var havamız çok

Para bizde, şöhret bizde
Sizde ne var haydi söyle
Hayat bizde, herşey bizde
Sizde ne var haydi söyle

Çakallarla yarışırız para çok para çok
Sosyeteye karışırız kaliteyiz çok çok
Ailemiz zirvede markayız çok çok
Bomba gibi geliyoruz gezeriz çok”

Kaynak: Rumeli Orhan Kemal, Para Bizde https://repertuarzc.blogspot.com/2023/08/roman-havasi-para-bizde-sarki-sozleri-zc.html

Erişim Tarihi: 10.10.2025

Nasıl !!!! Haklıymışım değil mi? Toplumumuzun genel mantalitesi anlamında gelinen noktayı, düşünüş olarak nereye geldiğimizi, değer verdiğimiz şeyleri ciltler dolusu sosyoloji kitabından daha iyi anlatıyor bizlere bu şarkı değil mi? Öyle ya! Miras paylaşımı tartışmaları yüzünden en yakınlarını acımasızca öldüren, annesi ya da babasından para isteyip vermediği için onları hunharca katleden, alacak verecek-kira anlaşmazlığından dolayı birbirlerini vuran, arabanın döşemesi kirlenmesin diye trafik kazası geçirmiş insanları hastaneye götürmeyi kabul etmeyen, gözü önünde insanlar katledilirken bir tiyatro oyunu seyreder gibi durup olayları seyreden, intihara teşebbüs için bir binanın tepesine çıkan insanlara “atla atla!!!!” şeklinde tempo tutan bizler değil miyiz?!!!!! Bütün toplumsal kriterlerini çok büyük çoğunlukla “para pul-çıkar-gösteriş-hava atma” etrafında şekillendiren ve oluşturan!!!!

Maalesef 80’li yılların başından itibaren toplum olarak “Servet-para pul-çıkar-gösteriş-makam mevki tutkusu------ feodal değerler!!!!- arkadaşlık-dostluk-karşılık beklemeden iyilik” denkleminde tercihimizi birinci grup yönünde kullandık. Ne yazık ki!!!! “kapital(zenginlik)-insani değerler” denkleminde ibre, 1.sini gösteriyor.

2012 Yılında vefat eden, çağımızın en büyük düşünürlerinden önceleri Marksistken sonraları Müslümanlığı kabul eden Fransız Roger Garaudy’nin nefis tespitleriyle “Tüketimi ve dolayısıyla üretimi sonsuza değin arttırmaktan başka bir projesi olmayan kapitalizm” “hiçbir değeri olmayan bir insan ve insanlık” oluşturarak, milletleri küresel boyutlarda tamamen yanlış bir yere getirmiş bulunuyor!!!!!

Roger Garaudy, kendisine niçin Müslümanlığı kabul ettiğini soranlara şu nefis cevabı veriyordu: “ Beni Marksist yapan ne ise, Müslüman yapan da odur!!!!!!!!”

Yazımızı yüce kitabımızdan (belki bizlere bir uyarı olur umuduyla) nefis ötesi iki ayetle sonlandıralım:

“(Mal, mülk ve servette) Çoklukla övünmek, sizi 'tutkuyla oyalayıp, kendinizden geçirdi” (Tekasür Suresi, 1. 2. Ayetler).

“O (toplayıp biriktirdiği servetiyle) zannediyor ki şüphesiz malı (mülkü, serveti) kendisini kalıcı (dünyada adını ebedi) kılabilecek.” (Hümeze Suresi, 3. Ayet).

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Memet Şahin Arşivi

Israrla Bir Kez Daha Soralım!!!!!!

06 Ekim 2025 Pazartesi 12:46

Dehanın Ölümcül Trajedisi !!!!!!!

24 Eylül 2025 Çarşamba 14:44

Tek Kanallı Siyah-Beyaz Televizyon !!!!!

15 Eylül 2025 Pazartesi 14:09

Bir Futbol Yazısı da Benden !!!!!!!

11 Eylül 2025 Perşembe 16:27

Bu Bir Spor Yazısı Değildir !!!!!!!!!!

28 Ağustos 2025 Perşembe 12:32

Her Şey İnternette Var Nasıl Olsa !!!!!!

25 Ağustos 2025 Pazartesi 16:05