İyilik ve Kötülük Üzerine! . .

"Sadece bir iyi vardır, bilgi ve sadece bir kötü vardır cehalet." Sokrates’in sözüyle başlamak istedim. Çünkü araştıran, soran, sorgulayan, çalışan insanlar kötülük düşünmeye vakit bulamaz; gerçeklerden kaçanlar, tembeller ise kötülükten hiçbir zaman kurtulamazlar.

İyiliğin sözlük tanımına bakıldığında “karşılık beklenilmeden yapılan yardım” ve “nazik ve merhametli davranmak, yardımda bulunmak, iyi muamele etmek” ifadeleri karşımıza çıkmaktadır.

İyilik hiçbir maddi karşılık beklemeden yapılan yardım demektir. İyilik yapmak bizleri mutlu eder. Başkalarının duygularını anlama ve onlara karşı anlayışlı olma yeteneğimizi geliştirir. Kendimizi iyi hissetmemizi sağlar. Bunun yanında iyilik yapılan kişi de mutlu olur, sevinir.

İyi bir insan olmaya çalışmak, iyilik olarak nitelenen duyarlılıklara sahip olmak, bizim dışımızdaki hayatlara, olaylara, sıkıntılara, güçlüklere, acılara, zulümlere, kayıtsız kalmamak…demektir.

İyilik kavramı, ahlak bakımından olumlu bir anlam taşırken, zihinlerde olumsuz bir çağrışım uyandıran nesne, istek ve davranışlar bütünü de kötü olarak tanımlanmaktadır. Oysa iyi bir insan olmak, birçok açıdan önemli olup gerek toplumun gerekse bireyin hayat kalitesini olumlu yönde etkilemekte, sağlıklı, huzurlu, sevgi ve mutluluk dolu ilişkiler kurmaya yardımcı olmaktadır.

Kötülük ise bir kavram olarak, genellikle son derece hatalı, yanlış, çirkin, ahlaksız, olumsuz bir davranış olarak tanımlanır ve başkalarına gereksiz yere acı ve ızdırap çektiren eylemlerle ilişkilendirilir. Adaletsizlik, acımasızlık, kıskançlık, aldatma, savaş, zulüm, soykırım, yalan, iftira vb. kötülüktür.

Bakıldığında bütün dinlerin insanları yanlışlıklardan, kötülüklerden uzak tutmak üzerine kurulduğunu görebiliriz. İslâm inancının ve bütün ibadetlerin insana kazandırmak istediği haslettir iyilik.

Öldürmeyeceksin, dövmeyeceksin, çalmayacaksın, haset etmeyeceksin, bilerek isteyerek yanlış yapmayacaksın, güçsüzü ezmeyeceksin, kibirli olmayacaksın, tembellik, kötülük yapmayacaksın… Tüm bunlar ve fazlası bütün dinlerde geçen emirlerdir.

İyilik kelimesi, insanlığın tarihi kadar eski olmakla beraber nezâket, dayanışma, empati ve daha pek çok güzel olumlu kavramı kapsamaktadır. İyilik kavramı; mutluluk gibi duygular, hisler ya da empati gibi düşüncelerden fazasıdır.

Dayısıyla iyilik, insanı insan kılan değerlerin başında gelir. İyi bir kul, iyi bir evlat, iyi anne ve baba, iyi komşu, iyi bir dost kısaca iyi bir insan olmak bütün dinlerin insanlarda görmek istediği en önemli özelliklerdir. İyiliğin en büyük düşmanı da bencilliktir.

Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in hayat boyu iyi ile kötüyü, doğruyu ile yanlışı ayırt edecek, değerlendirecek bir kılavuz, söz ve davranışlarına rehber olacak bir yol gösterici arayanlar için dikkate değer bir öğüdü, hadisi vardır. “... İyilik, gönlünü huzura kavuşturan ve içine sinen şeydir; kötülük ise insanlar sana fetva verseler bile, gönlünü huzursuz eden ve içinde kuşku bırakan şeydir.”; “Birisi sana kötülük yaparsa ona iyilikle cevap ver. Birisi daha çok kötülük yaparsa ona daha çok iyilikle cevap ver. Birisi sana daha çok kötülük yaparsa sen yine ona iyilik yap. İnsanların en iyisi kötülüğe karşı iyilik yapandır.”

İyilik karşılık beklenmeden yapılmalıdır. Bir elin verdiğini diğer elin görmemesi gerekir. ‘Sen iyilik yap denize at, balık bilmezse halik bilir’ sözü de zaten buradan gelmektedir.

Bir ailede iyi davranış, birbirine ve başkalarına iyilik yapma davranışı, birbirine yardım azsa ya da hiç yoksa ve bireyler arasında sevgi, şefkat bulunmuyorsa kötülük kendiliğinden yayılacak; iyilik yapılmadığı zaman, kötülük kendiliğinden ortaya çıkacaktır. Bunun için de iyiliği yapmayı öğrenmek ve öğretmek gerekir.

*

Gelin hep beraber bir kıssaya kulak verelim belki küçücük bir hisse de payımıza düşer! Maksat masal anlatmak değil, kıssadan hisse almaktır…

” Bir Kızılderili dede ile torunu evlerinin önünde oturmuş, biraz ötede boğuşan biri siyah diğeri beyaz iki köpeği seyrediyorlarmış. Torunu sormuş:

“Neden iki tane köpek besliyorsun?

Dede cevaplamış:

“Onlar benim için iki simgedir evlat. İyilik ve kötülüğün simgesi... İyilik ve kötülük de içimizde böyle sürekli mücadele eder durur.”

Torun sorar:

“Peki, sence hangisi kazanır mücadeleyi?”

Bilge reis derin derin gülümser ve der ki:

“Hangisi mi evlat? ...... Ben hangisini daha iyi beslersem o kazanır...”

*

“Dün geçti, yarın belli değil, öyleyse bugünü iyi geçirmeye bak.” Öyleyse yapılması gereken, kötülüğü iyilikle savabilmek, iyilikle yok edebilmektir. İnsan olarak, hayatı iyiliğe adayabilmek ve iyiliklerle anlamlandırabilmek, eliyle, diliyle, kalbiyle, bütün varlığıyla kötülüğün her türlüsünün karşısında dimdik durabilmektir. İyilik, kötülüklerin kuşattığı dünyamızı daha yaşanabilir kılmak için yarışmak ve yardımlaşmaktır. İyilik yaratılışın mayasında vardır. Kötülük ise dünya ve ahiret mutluluğun un önündeki en büyük engeldir.

Gelecek nesillere kötülüğün olmadığı, iyiliğin olduğu daha güzel, daha yaşanabilir bir dünya bırakabilmek dileğimle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Metin ÇAĞAN Arşivi

İş Yeri Olarak Kurumsal Olabilmek

21 Temmuz 2025 Pazartesi 14:03

Aşırı koruyucu ebeveynlik doğru mu?

03 Temmuz 2025 Perşembe 10:18

Kişilik, Şahsiyet Sahibi Olmak

19 Haziran 2025 Perşembe 10:20

Edep Yâ Hû - Hayâ (Utanma) Duygusu

13 Mayıs 2025 Salı 14:38

Dinimizi Emrolduğu Şekilde Yaşamalıyız!..

07 Mayıs 2025 Çarşamba 11:50

Vaizler ve Vaazlar (2)

24 Nisan 2025 Perşembe 09:40

Vaizler ve Vaazlar (1)

21 Nisan 2025 Pazartesi 09:49