Kişilik, Şahsiyet Sahibi Olmak

İnsanı diğer canlılardan ayıran en temel özelliklilerden birisi de şahsiyet sahibi olunmasıdır. Kişinin manevi, kültürel ve ilmi özelliklerinin tümü şahsiyeti oluşturmaktadır.

Şahsiyet, insanın iyi veya kötü olarak nitelendirilmesine yol açan manevi özellikleri ile kendi varlığının şuurunda olması; huyları, davranışları, anlama yeteneği ve bunların etkisiyle ortaya koyduğu iradeli davranışları ifade etmektedir. Kısaca insanın doğuştan sahip olduğu bütün özelliklerini ifade eden bir terimdir diyebiliriz.

Dilimizde kişilik, şahsiyet, karakter kelimeleri birbirlerinin yerine kullanılabilmektedir. TDK'ya göre şahsiyet, insana ait zihnî, hissî ve ahlaki özelliklerin bütünü, kişilik olarak tanımlanmakta; örnek gösterilen ve toplumda saygın bir yeri bulunan, övgüye lâyık olan kişilere ise ''şahsiyet sahibi'' denilmektedir.

Şahsiyet sahibi denilince bebeklik ve çocukluk çağını geçmiş, insan olabilme sürecinde en önemli aşamaları aşmış, kendi ayakları üzerinde dimdik durabilen, kendisini ifade edebilen; bilgi, beceri, tutum ve kişilik özellikleri gelişmiş, kendini savunabilen, hayata dair geniş bakış açısı olan, kendine ait gerçekçi iddialara ve tezlere sahip bir insan akla gelmektedir.

Ancak şahsiyet ile kişilik arasında belirgin farklar da görülmektedir. Kişilik, bir kimsenin kendisine özgü belirgin özellikleri, manevi ve ruhi özelliklerinin bütünüdür. Kişilik kavramı sıradan olmayı akla getirirken, şahsiyet kavramı gerektiğinde, eylem ve hareketleriyle düşünce ve sözleri arasında bir çelişki olmadığını gösteren bilgi, beceri, tutum ve davranışlarıyla olgunluğa ulaşmış olmayı ifade etmektedir. Kişilik bireyi başkalarından ayıran en önemli özellik, insanın gerçek kimliğidir.

Şöyle ki mizaç, huy, biyolojik yapı, irade, zekâ, duygu, heyecan, soya çekim, çeşitli çevre etkileri, sosyoekonomik etkenler gibi pek çok özellik şahsiyetin içerisinde yer alırken bireyin yaşama biçimi şeklinde değerlendirmekte olduğumuz kişilik ise eğitim, zekâ, kültür, sorumluluk, ahlak, güzellik, çirkinlik, dürüstlük, iyilik, kötülük, mutluluk, neşe, keder, öfke, inanç, duygu, toplumsallık, arkadaşlık, gelenekler, çıkarcılık, içtenlik, konuşkanlık, kıskançlık, sinirlilik… gibi kavramları içermektedir.

Diğer yandan şahsiyetle karakter arasında da önemli bir fark bulunmaktadır. Şahsiyet bir kişiyi tanımlayan ve hem doğuştan gelen hem de sonradan kazanılan özellikleri içerirken, karakter kişiye özgü davranışların bütünü olup, insanın bedensel, duygusal ve zihinsel etkinliğine, çevrenin verdiği değerdir. Buna göre karakter, şahsiyet kavramının içinde yer almaktadır.

Şahsiyet sahibi bir insanın, kişiliğini, şahsiyetini korumak, geliştirmek ve güven vericiliğini artırmaktan başka bir amacı olmaz, , olmamalıdır da…

Şahsiyet sahibi bir kişi, pek çok farklı özellikler yanında, yüksek bilgi, tecrübe ve ahlak değerlerine de sahiptir ve içinde yaşadığı topluma ve dünyaya hiçbir şekilde zarar vermez aksine duyarlıdır ve katkıda bulunur. Aynı zamanda yaşanan olumsuz, kötü eğilimlere, yanlışlıklara dur diyebilen ve bozulmalara direnç gösteren, üstün nitelikli bir kişiliğe sahiptir.

İnsan, sahip olduğu tüm bu özellikler nedeniyle davranışlarına hâkim olabilme bilincine ve yeteneğini de elinde bulundurmaktadır. Ancak insan bu yeteneğini sosyal çevre sebebiyle zaman zaman yanlış kullanabilmekte, olumlu davranışlar yerine olumsuz davranışlar da sergileyebilmektedir.

Güçlü bir şahsiyet oluşturabilmede önemli bir başka husus da bireyin özgür iradesiyle tercihlerde bulunabilmesi, sorumluluklarının farkına vararak kendi hayatını ve dünyayı soran, sorgulayan yönüyle değerlendirebilmesidir. Çünkü kişi şahsiyeti ile tanınan, şahsiyeti ile ailesine, çevresine, insanlığa, milletine, vatanına faydalı olandır.

*

Sınıf, öğrencilerin gürültü patırtısıyla sallanırken sert görünümlü hoca kapıda beliriyor. İçeriye kızgın bir bakış atıp kürsüye geçiyor. Tebeşirle tahtaya kocaman bir (1) rakamı çiziyor.

“Bakın, diyor. Bu (1) kişiliktir. Hayatta sahip olabileceğiniz en değerli şey...”diyor.

Sonra (1)’in yanına bir (0) koyuyor; “Bu, başarıdır. Başarılı bir kişilik (1)’i (10) yapar.”

Bir (0) daha koyuyor. “Bu, beceridir. (10) iken (100) olursunuz”...

Sıfırlar böyle uzayıp gidiyor: Yetenek...disiplin...sevgi... eklenen her yeni (0)‘ın kişiliği 10 kat zenginleştirdiğini anlatıyor hoca.

Sonra eline silgiyi alıp en baştaki (1)’i siliyor. Geriye bir sürü sıfır kalıyor ve diyor ki "Kişilik olmadan diğerleri bir hiçtir..."

*

Unutmamak gerekir ki, yüreğindeki merhamet ve acıma duygusu ile herkese şefkatli ve nazik davranan, gönülleri özgürlüğe kavuşturan, hoşgörülü, güzel ahlakla bezenmiş, millî ve manevi değerlerini benimsemiş, dinine, vatanına, milletine, bayrağına saygılı, tarihini, kültürünü, şanlı mâzisini bilen geleceğe emin adımlarla yürüyen cesur, mert, şahsiyetli bir nesil inşa etmek toplum olarak hepimizin öncelikli sorumluluğu ve görevleri arasındadır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
    Metin ÇAĞAN Arşivi

    Aşırı koruyucu ebeveynlik doğru mu?

    03 Temmuz 2025 Perşembe 10:18

    Edep Yâ Hû - Hayâ (Utanma) Duygusu

    13 Mayıs 2025 Salı 14:38

    Dinimizi Emrolduğu Şekilde Yaşamalıyız!..

    07 Mayıs 2025 Çarşamba 11:50

    Vaizler ve Vaazlar (2)

    24 Nisan 2025 Perşembe 09:40

    Vaizler ve Vaazlar (1)

    21 Nisan 2025 Pazartesi 09:49

    Millî Birlik ve Beraberlik Şuuru

    08 Nisan 2025 Salı 10:04

    Sevabı Bol Ramazan Yaşadık

    03 Nisan 2025 Perşembe 16:15