
Metin ÇAĞAN
Güzel Düşün, Güzel Yaşa!..
Hayatın en önemli ayrıcalıklarından biri ve insanî bir çabadır düşünmek. Descartes, “Düşünüyorum, öyleyse varım” sözüyle düşünmenin, zihin ve beden arasındaki uyumunun insanı insan yapan, canlı ve cansız diğer tüm şeylerden ayıran en önemli özellik olduğunu vurgulamıştır.
Düşünmek, bir meseleyi sonuçlandırmak ya da belirsiz bir konuyu aydınlatmak için yapılan zihinsel faaliyet; yan anlamı ise tasavvur etmek ve zihinde canlandırmak olarak tanımlanmaktadır TDK ’da.
“Düşünüp ibret alın, ey basiret sahipleri!” (el-Haşr 59/2) meâlinde de ifade edildiği üzere insanı düşünmeye sevk ve teşvik eden çok sayıda ayete bakıldığında düşünmenin önemli bir kulluk görevi, bir ibadet olduğu sonucu da ortaya çıkmaktadır.
İnsan, her ne olursa olsun hayatta, her şeyin geçici olduğunu akıldan çıkarmadan, unutmadan güzel şeyler olmasını istemeli ve güzel düşünmelidir. Çünkü güzel düşünmek hayatı şekillendirir, hayatın akışına her zaman yön veren düşüncelerdir. “Düşüncen konuşmana, konuşman hareketine, hareketin kaderine yansır; güzel düşün, güzel yaşa.” Mevlâna insan ne düşünüyorsa odur diyerek düşünceleri eyleme geçirenin alınan kararlar olduğunu belirtmektedir.
Düşünce, her an insanı doğruya, güzele, iyiye, hakikate, Hakk'a götürmelidir. Kişinin sağlığı, mutluluğu, başarısı ve hayattan hoşnut olması vb. hepsi düşüncenin kalitesiyle ilgilidir. Güzel düşünme, güzel görme ile ilgilidir. Zira, güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayatından tad alır.
Ancak günümüzde dijitalleşme insanı ve zihniyetini değiştirmiş düşünmekten alıkoymuş, insanın yerine karar verir duruma getirilmiş, insanların iletişim kurma ve çalışma biçimlerini önemli ölçüde değiştirmiştir.
Oysa düşünme, fikir üretme ile sonuçlanan zihinsel süreçtir. İnsan çabasının belirli bir amaca ve sonuca doğru yönlendirilmesini sağlar. Yeterince bilgi toplamadan yanlış kararlar vermek yerine, düzen ve sistem içerisinde toplanan bilgiler vasıtasıyla kararlara yön verilmesini sağlar. Bunun neticesinde insanın olumsuz, yanlış kararlar sonucu ortaya çıkacak davranışlarının esiri olması da önlenmiş olur.
Olumlu düşünmenin insan hayatınki etkisi çok büyüktür. Olumlu düşünme sadece kişinin kendisinde değil, başkalarında da olumlu etki yapmaktadır. Olumlu düşünme, pozitif düşünme denilince çoğu zaman Pollyanna’cılık akla gelmektedir. Hayatı her zaman Pollyanna'cılık boyutunda yaşamak gerekmez; olumsuzlukların, kötülüklerin hayatı aşırı derecede etkilemesine de asla izin vermemek gerekir.
Hayat yolculuğundaki her an çok değerlidir. Bir saniye önceyi bile geri almak mümkün değilken hiç ölmeyecekmiş gibi hesaplar içine girmenin, gönülleri kırmanın, başka insanların yaptıklarını eleştirmenin, kötü düşünceler içinde olmanın… bir gereği yoktur. Onun için daha güçlü ve pozitif düşünerek doğru adımlar atmak gerekir.
Düşünce, duygu ve davranışlar bir bütündür. Her biri bir diğerini etkiler. Kötü gören kötü düşünür, kötü düşünen de hayattan acı, keder, üzüntü duyar. Öyle ise hayata ve olaylara iman ve ibadet gözlüğü ile bakıldığında her şeyin sırrı ve hakikati çözülür; o olayların arkasındaki güzellikler ortaya çıkar ve insan o güzellikler ile mutlu olur.
İnsanın mutluluğunu, huzurunu engelleyen tek şey kendi düşünceleridir! İlişkileri güçlendirmek, kendini geliştirmek ve hayat kalitesini yükseltmek isteyenler, olumlu düşünme alışkanlığını mutlaka edinmelidirler.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.