
Yunus BUDAKTAŞ
Körlerin Krallığında Ayna Yasaktır
Bir masal anlatayım size. Gözleri olup ama görmeyenlerin, kulakları olup ama duymayanların diyarından… Bu diyarın sokaklarında, duvarlara kazınmış bir cümle var: "Gerçek, işimize gelendir"
Burada insanlar savunduğu şeyin ne olduğunu bilmez, bilse de umursamaz. Yeter ki sofrasındaki ekmek eksilmesin, yeter ki efendilerinden bir aferin kapabilsin. Hakikat mi? Çölde bir vaha... Susuzluklarını gideren gerçeğin suyu değil, yalanın serabıdır.
Gündemin rüzgarı nereden eserse onlar da oraya eğilir. Dün yere göğe sığdıramadıklarını bugün yerin dibine sokarlar. Bugün uğruna savaş verdiklerini yarın bir çırpıda satarlar. Çünkü sadakatleri hakikate değil menfaatlerinedir. Menfaat, güneş gibi her sabah farklı bir yerden doğar onlar için.
Ellerinde kalem yoktur ama sloganları ezbere bilirler. Dillerinde hak, hukuk, adalet vardır ama gözlerinde o kelimelerin anlamı yoktur. Zira onlar için hakikat, pazarda satılan bir maldır ve en yüksek fiyatı veren alır!
Gün gelir bu körlerin krallığında birisi çıkar ve ayna tutar yüzlerine. İşte o zaman kıyamet kopar! Çünkü kendini görmek, kendini sorgulamak en büyük cezadır onlar için. Ayna yasaktır, çünkü hakikati görmek yalanı öldürür. Onlar, yalanın sırtında yükselmeye alışmıştır.
Rüzgar nereden eserse oraya savrulanlar! Unutmayın, rüzgar bir gün diner! Siz de ortada kalakalırsınız. Ancak o zaman gerçekler sizi bekler. Kaçacak yeriniz kalmadığında, işte o aynaya bakmak zorunda kalırsınız. Bakalım o gün yüzünüze kim inanacak?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.