1998-1999 Yılları arasında Ulaş Cumhuriyet Yatılı İlköğretim Bölge Okulu’nda asker öğretmen olarak görev yapmıştım. Civar köylerden öğrencilerin yatılı olarak kalabildikleri okul, bizim burada göreve başlamamız esnasında yeni faaliyete geçirilmişti. Hiç unutmam, açılış için dönemin Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay’ın geleceği söylenmişti. Okulu açılışa yetiştirebilmek için, lise öğrencileri ile birlikte yatılı kısma sırtımızda “yatak ve ranza” taşıdığımızı hatırlarım.

Pek çok “acı-tatlı” anılarımızın geçtiği şirin ilçemiz Ulaş’ın kendi “eğitim-öğretim” hizmet sürecim içerisinde hep ayrı bir yeri olmuştur.

Geçenlerde, “katışıksız bir Sivas sevdalısı” olarak tanığım ve bildiğim Osman Çelik editörlüğündeki “sivastimes” internet gazetesinde şöyle bir habere rastladım:

“kurumakta olan Ulaş Gölü için Sivas İl Özel İdaresi ekipleri harekete geçti.

Yapılan drenaj çalışmaları ile çevrede tespit edilen yeni su kaynakları göle yönlendiriliyor. Böylece gölün kurumasının önüne geçilmesi ve doğal ekosisteminin korunması hedefleniyor.

Ulaş Gölü, bölge için sadece bir su kaynağı değil; aynı zamanda önemli bir yaşam alanı ve doğal miras olarak biliniyor.”

Kaynak:( “Ulaş Gölü Artık Kurumayacak” https://www.sivastimes.com.tr/haber/ulas_golu_artik_kurumayacak-13527.html (Erişim Tarihi: 14.08.2025)

Yıllardır arkadaşlarımızla bir araya geldiğimizde bulduğumuz her fırsatta, Ulaş’a giderek Ulaş Gölü’nün bitişiğindeki küçük tesiste gölün ve Tecer dağının “eşsiz” manzarası eşliğinde bir “çay keyfi” yaparken derin bir sohbete dalarız. Bütün bunların, bizlerin “yaşam enerjisini” çok arttırdığını hissederiz.

Geçen hafta sonu, yine arkadaşlarla bir araya geldiğimizde, uzun sayılabilecek bir süredir gidemediğimiz Ulaş’ı ziyarete karar verdik. Keşke hiç gitmeseydik!!!!!! Ulaş Gölü’ne vardığımızda, karşılaştığımız manzarayla hepimiz şoke olduk. Her gittiğimizde oturup çay keyfi yaparken gölün ve Tecer dağının arka planda yer aldığı eşsiz manzarayı seyrettiğimiz küçük tesis yıkılmış, yerle bir edilmişti!!!! Gördüğümüz manzara karşısında, uğradığımız şaşkınlığı kelimelerle anlatamam!!!!!

Bir önceki gidişimizde, yıllardır tesisleri işleten ve bakımını yapan kişi, “kira ödemelerinde bir sorun çıktığını, sorunu çözmeye çalıştığını, kendisine tesisleri boşaltması yönünde bir tebligat yapıldığını” söylemişti. İnanılır gibi değil ama edindiğimiz bilgilere göre, tesisatın işleticisi tahliye sırasında tesisatı da yıkarak buradan ayrılmıştı.

Yıllarca yaptığımız ziyaretler sırasında, işleticinin buraya çok büyük emek verdiğine şahit olmuştuk. Ortamı daha “otantik” hale getirebilmek için, burayı loğ taşı, dibek taşı, değirmen taşı, 1950 model bir motosiklet, saman savurma makinesi vs. gibi çevreyi çok ilginç hale getiren malzemelerle donatmıştı. Tesisin duvarlarına, volkanik taşlar yapıştırarak çok değişik görüntülü bir mekan haline getirmişti. Bunun için hiç abartmasız yıllar boyunca uğraşmıştı. Tesiste, düğün, nişan törenleri bile yapılıyordu.

Yerel basından okuduğumuz kadarıyla, Sivas İl Özel İdaresi ve Hafik Belediyesi işbirliğiyle Hafik Gölü çevresine çok güzel tesisler yapılmış. Ulaş’ta ise bırakın yeni tesislerin yapılmasını, mevcudun bile korunamaması inanılır gibi değil !!!!!! Flamingo kuşları ve benzeri pek çok çeşit canlının yaşam sahası olan bu yerde, bırakın yeni tesislerin hayata geçtirilmesini, mevcut tesisin bile muhafaza edilememesi, kanuni prosedürler ve gereklilikler vs. gibi açıklamaların arkasına sığınmadan nasıl açıklanabilir? Kamu adına yetkililere sormuş olalım: Bütün bu açıklamalar, bu ortaya çıkan manzarayı haklı kılar mı? Bu zihniyet doğru mu? Bizi geliştirip ileri götürür mü?