Millî Birlik ve Beraberlik Şuuru

Dünyada insanların bir arada huzur ve güven içerisinde yaşayabilmesi; hoşgörü, güven ve huzur içinde inancının gerektirdiği ibadetleri rahatça yapabilmesi için mutlaka barışın egemen olduğu bir vatana ihtiyaçları vardır. 

 

 

Milletin tüm bireylerinin, ortak değerler, hedefler ve duygular etrafında, bir ülkü etrafında sımsıkı kenetlenmesini, ekonomide, eğitimde, sosyal hayatta, sağlıkta, bilimde, teknikte…birleşmesini ve dayanışma içinde olmasını sağlayan, ayakta tutan, istikbâlde ve dünya var oldukça yaşatacak olan millî birlik ve beraberliktir.

 

 

Birlik ve beraberlik içinde yaşamak toplumda aitlik duygusunu geliştirir, toplumun gelişimi ve ilerlemesi için sağlam bir temel oluşturur. Bu bilincin oluşması da toplumun huzur ve refahını artırırken, millî kimliği güçlendirir ve zor zamanların hep birlikte atlatılmasını kolaylaştırır.

 

 

Milletleri ayakta tutan ve toplumun birlik ve beraberliğini sağlayan ahlâkî değerlerden biri de hiç şüphesiz vatan sevgisidir. Millî birlik ve beraberlik şuuru ve vatan sevgisi bu topraklarda yaşayan her bir birey için, millet için çok değerli hayatî önem taşıyan bir kavramdır.  Birlik, beraberlik ve kardeşlik içinde, fitne ve fesattan, ayrılık ve gayrılıktan uzak bir şekilde yaşamak zorunluluğu her zaman hissedilmeli, vatana sahip çıkılmalıdır. Ancak o zaman millet güçlü bir şekilde var olabilir, şerefini, haysiyetini, namusunu koruyabilir, varlığını sürdürebilir.

 

 

Anadolu toprakları “birlik ve beraberlik” kavramının, bir milletin egemenliği, varlığı için ne kadar önemli olduğunu geçmişte, tarihsel süreç içerisinde acı tecrübelerle açık bir şekilde kanıtlamıştır. Bu topraklarda yaşananlar göstermiştir ki, millet olarak bir zincirin halkaları gibi birbirimize kenetlendiğimiz, birbirimizi sevip saydığımız, değer verdiğimiz, sürece hiçbir güç ülkemizi bölemez, parçalayamaz ve yok edemez.

 

 

Büyük Türk milletinin tarih boyunca elde ettiği büyük zaferlerin, ortaya koyduğu kahramanlık destanlarının, kurduğu medeniyetlerin, temelinde hiç şüphesiz, fertleri arasında gerçekleştirdiği birlik ve kardeşlik ruhu yatmaktadır. Bu sebeple ecdadımızın bu vatan topraklarını bizlere nasıl emanet ettiğinin bilinci içerisinde hareket etmeliyiz.

 

Millet olarak varlığımızı korumanın, maddî ve manevî her alanda gelişip yükselmemizin yegâne şartı, millî birlik ve beraberlik ruhudur. Birliğin olmadığı yerde dağılma, parçalanıp bölünme, kin, nefret ve düşmanlık vardır.

 

Bizleri birbirimize düşürmek, vatanımızı bölüp parçalamak isteyen şer güçlerin oyununa asla gelmemelidir. Vatan elden giderse malın, mülkün, servetin, kariyerin hiçbir şeyin bir faydası yoktur. Vatanını yitirmiş millet sadece sömürülen bir köledir. Oysa atalarımız bu topraklar için mücadele etmişler, bu uğurda canlarını, mallarını feda ederek bize bu güzel ülkeyi emanet olarak bırakmışlardır.

 

 

Bu cennet vatana milletçe sahip çıkmanın tek anahtarı millî birlik ve beraberliktir. Bizler de bu emanete sahip çıkarak, bu uğurda hiçbir fedakârlıktan kaçınmayarak atalarımızın emaneti olan bu vatanı, en iyi şekilde koruyarak, geliştirerek bizden sonraki nesillere miras bırakabilmeliyiz. Çünkü bu vatan asırlarca birlik ve beraberliğin korunması ve toplum içinde kardeşlik ruhunun canlı tutulmasıyla bugünlere kadar gelebilmiştir.

 

 

Bir toplumda millî birlik ve beraberlik şuuru yoksa, toplumsal huzur ve dayanışmanın olması imkânsızdır ve o ülke yıkılmaya, başkaları tarafından sömürülmeye, başkaları tarafından işgal edilmeye mahkûmdur ve bu durum, toplumun ortak hedeflere ulaşmasını imkânsız bir hale getirir ve bunun akabinde iç çatışmaların yaşanmasına yol açabilir. Bu bilince sahip olmayan milletler, bütünlüğünü ve istikrarını kaybeder.

 

Bir ülkeyi parçalamanın en kolay yolu öncelikle o ülkedeki birlik ve beraberliği yok etmek insanları birbirlerine düşman etmektir. Böylece zayıf kalacak o ülkeyi yenmek, yok etmek çok daha kolay hale gelecektir. Bu nedenle milletin her ferdi, birlik ve beraberlikten doğacak gücü anlamalı her zaman bu gücü ayakta tutmaya büyük gayret göstermeli, birlik ve bütünlüğü bozacak davranışlardan kaçınmalıdır.

 

Millî birlik ve beraberlik, toplumsal barışın ve huzurun sağlanması açısından oldukça etkilidir. Farklı kültür ve inançlara sahip bireylerin, bir arada uyum ve barış içinde yaşamalarına katkıda bulunur. Böyle bir ortam, toplumun ekonomik, sosyal ve kültürel gelişimini de destekler. Ülkenin geleceği için sağlıklı ve dayanıklı bir toplumun oluşmasını sağlar.

 

Şayet ufak tefek farklılıklarımızı bahane ederek birbirimizden nefret eder, birbirimizi küçük görür, birbirimize düşer, birbirimizin kuyusunu kazmanın peşinde olur, birbirimizi düşman görürsek; rengimizden, soyumuzdan, mezhebimizden, düşünce farklılıklarımızdan, bakış açımızdan ötürü birbirimizi incitir, hor görmeye başlarsak, işte o vakit birlik ve beraberlikten uzaklaşmış olunur ve büyük sorunlar oluşur.

 

Vatan, bayrak ve minarelerden yükselen ezan seslerinin devamlı kalmasını arzu ediyorsak bu ancak birbirimizi sevmemiz, saymamız, değer vermemiz, fikirlerimize saygı duymamız, ötekileştirmememiz, birlik ve beraberlik içerisinde içteki ve dıştaki düşmanlarımıza karşı tek bir yürek olmamızla, vatan ve millet sevgisine önem vermemizle mümkün olabilir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Metin ÇAĞAN Arşivi

Edep Yâ Hû - Hayâ (Utanma) Duygusu

13 Mayıs 2025 Salı 14:38

Dinimizi Emrolduğu Şekilde Yaşamalıyız!..

07 Mayıs 2025 Çarşamba 11:50

Vaizler ve Vaazlar (2)

24 Nisan 2025 Perşembe 09:40

Vaizler ve Vaazlar (1)

21 Nisan 2025 Pazartesi 09:49

Sevabı Bol Ramazan Yaşadık

03 Nisan 2025 Perşembe 16:15