Vaizler ve Vaazlar (2)

İslami çalışmalar ve İslam dininin inanç ve kuralları konularında uzmanlaşmış olan Vaizlerimizin, bulundukları yerin bireylerinin ve toplumunun davranışlarını dinî, millî, sosyal ve kültürel açıdan incelemelerinin, gözlemlemelerinin, değerlendirmelerinin bu manada görülen aksaklıkları, eksiklikleri gidermelerinin önemli olduğunu düşünüyorum.

Ne acıdır ki birçok insan yaptığı ibadeti bilinçsizce, ezbere yapmakta; yaptığını, bildiğini yeterli görmekte, asıl bilmesi gerekenlerin çoğunu bilmemekte, araştırmamakta, doğrusunu öğrenmek için uğraşmamaktadır!..

 

Oysa Müslüman olduğunu ifade eden her insan doğru kaynaklardan ve devamlı okumalı, inancını sahih bilgiler üzerine bina etmeli, öğrenmesi gereken bilgileri en iyi şekilde öğrenmeli ve onunla amel etmelidir. Çünkü İslam'a göre ilim öğrenmek, kadın erkek her Müslüman'a farzdır. İlim, öncelikle kişinin kendini, Rabbini ve çevresini tanımasını, yaratılış gayesinin farkında olmasını sağlamalı ve İslam dininin bütün özelliklerini bilmesine yardımcı olmalıdır.  

 

Bu nedenle dini konularda yaşanılan hatalı davranışlarla, eksikliklerle, olumsuzluklarla ilgili hususlarda ilim sahibi olanların, imam hatiplerin, vaizlerin toplumun her kesiminden insanın anlayabileceği dilde toplumu doğru bilgilendirme yapması, insanlarımızı aydınlatması, insanları bilinçlendirilmesi büyük büyük önem taşımaktadır.

 

Çünkü Vaiz, kürsüde konuşurken kimi vatandaşlar anlatılanları dinlemek yerine bilinçsizce bir davranış sergilemekte, kendi aralarında sohbet etmektedirler ne yazık ki!..

 

Vaiz, böyle bir durumda konuşurken bir nefes alıp kendisinin dinlenmesi gerektiğinin nedeni usulünce vurgulamalı; camiye gelen insanların yüreklerinin caminin her boyutu ile anlatılanlarla bütünleşip bütünleşmediğini, anlatılanları anlayıp anlamadıklarını sorgulayabilmeli!.. Anlattıkları ile kendisini dinleyen insanların, yüreğine girip giremediğini, cemaatin tamamının yüreği ile bütünleşip bütünleşmediğini sezebilmelidir!..

 

 

Camilerin birer halk eğitim merkezi fonksiyonuna sahip olduğu gerçeğinden hareketle; din görevlilerimizin, çevrelerinde yetişmiş insanlardan yardım alarak dini, ailevi, sosyal, eğitim, sağlık gibi alanlarda bilgilendirme programları düzenlemesi bu doğrultuda aşağıda değinmeye çalıştığım “Kuran’da Müminlerin özellikleri nelerdir, gerçek bir Müslüman nasıl davranmalıdır, neler yapmalıdır, ahlakı nasıl olmalıdır?” gibi konularda toplumu bilgilendirmesi, bilinçlendirmesi bu yönde sohbetler gerçekleştirmesi yararlı olacaktır kanaatindeyim.

 

  • “Elhamdülillah Müslümanım” diyen her bireyin, İslamiyet’in gerektirdiği değerleri yeterince yerine getirip getirmediğini, cam-i adabını bilip bilmediğini, kimseyi rahatsız etmeden, incitmeden ibadetlerini yapıp yapamadığının sorgulaması sağlanmalıdır.

 

  • İnancı tam olan bir insan, yaptığı her işin hakkını vermeye, karşılık beklemeden, Allah’ın rızasını gözeterek, ailesine ve çevresine faydalı olmaya özen göstermeli, her zaman ve her yerde Allah’ın gözetimi altında olduğunun bilincinde olmalıdır.

 

Ancak ne acıdır ki, günümüzde helâl kazanç duyarlılığının, kanaat, tevazu, dürüstlük ve insaf gibi erdemlerin gün geçtikçe zayıfladığını görmekteyiz. Hırs ve tamah, servete ve mala olan düşkünlük, lüks ve ihtiyaç fazlası tüketim bir çığ gibi büyümektedir. Harama, kötülüğe ve sahteciliğe giden yollara tevessül edilmektedir. Oysa Hak Teâlâ’nın rızası için helâlinden ve meşru yoldan kazanan ve kazancını hayır yoluna harcayan insanlardan olunmalıdır.

 

  • Hangi meslekte olunursa olunsun karşılığı sadece Allah’tan beklenerek İslam’a, millete ve insanlığa hizmet etme uğrunda yapılan bütün çalışmaların bir ibadet olduğu gerçeğinden hareketle insanın asıl gayesinin, topluma ve insanlığa hizmet etmek olması gerektiği mutlaka vurgulanmalıdır.

 

  • İnancı olan bir birey tartışmayı sevmez, sözü gereğinden çok uzatmaz. Kendini ilgilendirmeyen şeylerle meşgul olmaz, kimsenin gizli hallerini araştırmaz. Allah'a hürmetsizlik olmadıkça, şahsına yapılan kötülükleri, ne kadar büyük olursa olsun, bağışlar, eline imkân geçince öç almayı düşünmez.

 

 

  • İnançlı bir insan, çok ufak dahi olsa insana ve hiçbir canlıya zarar vermez, yetimin ve yoksulun hakkına girmez, ticaretinde kimseyi aldatmaz, ölçü ve terazide hile yapmaz, yalan söylemez, iftira etmez, karıncayı incitmez. Çünkü her şeyi bilen ve gören Allah aklında ve gönlündedir.

 

  • Müslümanım diyen biri güzel ahlâk sahibidir, dünyada da ahirette de faydası olmayacak boş, anlamsız söz ve davranışlardan uzak durur; emanete riayet eder, doğruluk, dürüstlük onun en belirgin özelliğidir. Kendisine emanet edilen her şeyi korur; cana, mala, çevreye asla zarar vermez. Temizdir yerlere tükürmez, ulu orta yerlere hımkırmaz, gerektiğinde burnunu bir mendille ya da suyla temizler.

 

  • Bir Mümin, edep ve hayâ sahibidir. Eline, diline, gözüne, kulağına vb. bütün uzuvlarına sahip olur ve onları hep hayırlı işlerde kullanır. Yalandan, iftiradan, fuhuş ve zinadan uzak durur. Konuşmasında, oturup kalkmasında, giyim kuşamında, insanlarla olan münasebetlerinde; dini ve ahlaki ölçüler içinde hareket eder. Başkasının kusurlarını araştırmaz, gıybetini yapmaz, zandan sakınır.

 

  • Müslüman, hayvanlara, bitkilere ve toprak, su, hava vb. gibi her şeye Allah’ın emaneti hassasiyeti ile yaklaşır, israf ve tahrip etmez, zarar vermez, değer verir.

 

  • Birinin canına ve malına zarar vermek, şeref ve haysiyetini lekelemek, şakayla da olsa üzmek ve korkutmak, aldatmak, rüşvet alıp vermek, borcunu geciktirmek, lüzumsuz yere vaktini almak gibi hususlar hep kul hakkını ihlâl etmektir. İnançlı bir insan, bu yanlışları asla yapmaz, kul hakkına dikkat eder.

 

  • Gerçek inanca sahip bir insan, haset etmez, kin ve nefret beslemez. Büyüklerini sayar, hürmet ve hizmetlerinde bulunur; küçüklerini sever, yardım ve ilgisini eksik etmez. Onlara güzel ahlâkla örnek olur. İncitmemeye ve incinmemeye gayret gösterir……

 

Peygamber efendimizin mihrabında oturan, O'nun cübbesini giyen ve O'nun makamının ismini omuzlarında taşıyan, insanlara ilim, inanç ve ibadet konularında rehberlik etme vazifesi olan din görevlilerimiz müminlerin özellikleri ile ebedî hayatı etkileyen ve şekillendiren davranışlar, uygulamalar hususlarında da insanları bilinçlendirmelidir.

 

Yetkililerce toplumun aydınlatılmasının çok yararlı olacağını düşündüğüm konulardan birisi de İslâm dini; akıllı, sorumluluk sahibi ve en şerefli varlık olmakla Allah katında özel bir değere sahip olan insana ne söylemekte ve neler istemektedir?

İslam Dini;

  • Kim gibi olacağımızı söylemek yerine dosdoğru olmamız gerektiğini söyler,

 

  • Ne kadar dindar olduğumuzu insanlara ispatlamamızı değil; ne kadar insan olduğumuzu göstermemizi ister,

 

  • "Hz. Muhammed (s.a.v)'in yaşadığı çağı, iklimi, kültürü çağına taşı, onu taklit et!" demez; Onu örnek almamızı söyler,

 

  • Ne şekilde yöneteceğimizi değil, adil bir şekilde yönetmemiz gerektiğini söyler,

 

  • Nasıl üreteceğimizi değil, mutlaka üretmemiz ve paylaşmamız gerektiğini söyler,

 

  • Dil öğretmez, dili güzel kullanmanın önemli olduğunu söyler,

 

  • Hz. Ali'yi, Hz. Ebu Bekir'i, Hz. Ömer'i, Hz. Osman'ı veya diğer sahabeleri taklit etmemizi istemez; onların doğrularından örnek, hatalarından ibret almamızı ister,

 

  • Eskilerin söylediklerinin gerçek olup olmadığını söylemez; gerçek olanla olmayanı ayırt edecek akıl sahibi olduğumuzu ve seçmemiz gerektiğini söyler,

 

  • Nasıl yıkanacağımızı, hangi marka sabun ya da şampuan kullanacağımızı söylemez; temiz olmamız gerektiğini söyler,

 

  • Tembel olmamızı istemez; çok çalışmamızı, alın terimizle helâlinden kazanmamızı, gereğini yaptıktan sonra da tevekkül etmemizi ister,

 

  • Ruhbanlık istemez; ibadet ister, ahlak ister,

 

 

  • Coğrafya, matematik, fizik, biyoloji, tıp vb. öğretmez; tüm bunları öğrenecek kapasitemizin olduğunu söyler,

 

  • Bizden kaderci olmamızı istemez; kaderimizin bizim çabamıza bağlı olduğunu söyler,

 

  • Bizden kaderi / ölçüyü / yaradılışı / sünnetullahı / değiştirmemizi istemez; kadere / ölçüye / yaradılışımıza uyumlu ve razı olarak yaşamamızı ister,

 

  • Mükemmel olmamızı istemez; adam olmamızı, insan olmamızı ister,

 

 

  • Şu’cu ya da bu’cu müslüman" olmamızı değil; sadece gerçek Müslüman olmamızı ister,

 

  • Tarikat, mezhep, meşrep, hizip istemez; insan olup İslam'ı Kurana göre bilinçli yaşamamızı ister,

 

  • Takkeli, cübbeli, kippalı adamların tezgâhlarından beğendiğimiz dini almamızı istemez; Allah'ın dini İslam’a teslim olmamızı ister,

 

  • Sürüye uymamızı değil; hakikate uymamızı ister!

 

  • Cehennem ateşinden kurtulmak için illa birilerinin eteğine, ipine yapışmamız gerektiğini söylemez; "Allah'ın ipine sımsıkı yapışmamız gerektiğini söyler.

 

  • Sürü halinde hesap vereceğimizi değil; tek başımıza hesap vereceğimizi söyler…

 

  • Çok bilmemizi değil; doğru bilmemizi ister!

 

  • Günahsız olmamızı değil; günahlarımıza tövbe etmemizi ister…..

 

Hakk'ı bulmanın, hakikate ermenin tek yolu, Kur'an'a iman ve onun gereği ile amel etmektir. Dolayısıyla dinimizi ve dinimize lâyık doğruluğu yaşayabilmemiz, İslâm dininin inanç, ibadet ve ahlâk esasları ile ilgili konularda daha çok bilgi sahibi olabilmemiz için din görevlilerimize çok büyük sorumluluklar ve görevler düşmektedir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Metin ÇAĞAN Arşivi

Kişilik, Şahsiyet Sahibi Olmak

19 Haziran 2025 Perşembe 10:20

Edep Yâ Hû - Hayâ (Utanma) Duygusu

13 Mayıs 2025 Salı 14:38

Dinimizi Emrolduğu Şekilde Yaşamalıyız!..

07 Mayıs 2025 Çarşamba 11:50

Vaizler ve Vaazlar (1)

21 Nisan 2025 Pazartesi 09:49

Millî Birlik ve Beraberlik Şuuru

08 Nisan 2025 Salı 10:04

Sevabı Bol Ramazan Yaşadık

03 Nisan 2025 Perşembe 16:15