
Rabia VİLDAN
Anlamak
İnsan hayatının “Kime neyi anlatmaya çalışıyorum ki” evresi vardır. O zamana kadar hep açıklamaya çalışır. Kendini açıklamaya çalışır, hayatı açıklamaya çalışır, doğruları açıklamaya çalışır. “Aslında öyle değil, aslında böyle değil”diyerek hep işin aslını anlatmaya çalışır. Fakat karşısındaki insanın onu anlamaya çalışmadığını hissedince, görünce, o farkındalığı yaşayınca tüm bu çabalardan vazgeçer.
Bazı insanlarla sizin frekanslarınız denk değildir. Siz hayatının müziğini duyarsınız, hayata ilgiyle bakarsınız. Siz fazla detaycı olarak fazla anlayışlı olursunuz. Görünümün ardındaki görünmeyenin peşine düşersiniz. Fakat karşınızdaki insanlar sizin aksinize fazla yüzeysel bakarlar hayata, hayattaki her şeye. Gördüklerini yargılar, ona göre tavır alırlar. Öyle insanlar için kendi doğruları yegane doğrular, gördükleri yegane gerçeklerdir. Onlara ne söylerseniz söyleyin dinliyormuş gibi yaparlar ama dinlemezler, anlamazlar. Öyle insanlarla aranızda görünmez duvarlar vardır. Anlaşmazlık devam ettikçe duvarlar büyümeye devam eder. Duvarları ören ise kendi yarattığı durumuna mağdurunu oynar. Hem de o kadar inanarak oynar ki kendi doğrularından bir dünya kurar kafasında ve oranın sultanı sanır kendini. İnsan, o duvarları aşıp ilişkide anlaşmazlığı ortadan kaldırmaya çalışsa da o görünmez duvarlara çarpar. Karşı tarafa ulaştıramaz sesini. Canı yanar, çok gemiler yakar yine canı yanar. Bir de bakar ki kendinden uzaklaşmıştır. Acı, insana ders verdiğinden, gözümü açtığından o an alıyor. Algıları kapalı olan insanlara ne söylerse söylesin ne yaparsa yapsın onu anlamaz. İçinde öyle bir düşünce yoktur çünkü. Sonunda insan “Kime neyi anlatmaya çalışıyorum ki?”der ve bu kez gemileri değil limanları yakar. Tek taraflı çabayla yol alınmayacağını anlamıştır artık. Kendini yormayı bırakır. “Kim neye inanmak istiyorsa ona insansın.” der. Zaten gerçeği görmek isteyen, gerçeğin peşinde olan insanın algıları açıktır. Hayata geniş bir pencereden bakar. Düşünmeyi, eleştirmeyi, yorumlamayı, araştırmayı, okumayı bırakan birinin zihnindeki alan daralır. Alan daraldığından dışa yansıması da kısıtlı olur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.