Dünyaca ünlü internet ansiklopedisi wikipedia’da “Beyin Fırtınası” kavramı şöylece tanımlanıyor:

“Beyin fırtınası veya fikir fırtınası, yaratıcı düşünceyi destekleyen, takım çalışanlarını motive ederek kısa sürede çok fazla fikrin üretilmesine ve süreçlerin neden başarısız olduğuna dair çıkarımlar yapılabilmesine olanak sağlayan bir sürekli kalite geliştirme aracı. Bu kavram bir reklamcı olan Alex Osborn tarafından geliştirilmiştir.

Beyin fırtınası, tek başına veya bir grupla yapılabilir. Fikirlerin, akla gelir gelmez açığa çıkması istenir. Fikirler başta yargılanmaz ve eleştirilmez, hiçbir fikir saçma olarak değerlendirilmez, böylece kişinin tüm fikirlerini çekinmeden, aklına geldiği gibi sunması sağlanmaya çalışılır. Yargılama yapılmadığı için fikirlerin birbirini besleyeceği ve evrileceği varsayılır.

Bir konuya çözüm getirmek, karar vermek, hayal yoluyla düşünce ve fikir üretmek için kullanılan üretimci bir tekniktir.” (“Beyin Fırtınası”, https://tr.wikipedia.org/wiki/ Beyin Fırtınası)

Nefis bir çerçeve çizme ve tanımlama gerçekten!!!! Tanımlamanın en can alıcı noktası “Fikirler başta yargılanmaz ve eleştirilmez, hiçbir fikir saçma olarak değerlendirilmez, böylece kişinin tüm fikirlerini çekinmeden, aklına geldiği gibi sunması sağlanmaya çalışılır.” cümlesi herhalde……

Bizler gibi 80-90. yıllardaki Özal dönemini net hatırlayacak kadar yaşlı !!!! olanlar için, o zamanın en akılda kalan ve tartışmalı hatıralarından birisi de; “zakkum çiçeğinden ürettiği ilacın kanser tedavisinde kullanılabileceğine ilişkin” iddialarıyla olay olan Op. Dr. Ziya Özel’di. Özel, araştırmaları ve açıklamalarıyla bazı kesimler tarafından çok sert bir şekilde eleştirilmiş ve adı “Zakkumcu Ziya”ya çıkmıştı!!!!!!

Muğla Devlet Hastanesi’nde görev yaparken, köylülerin cilt kanseri görülen bölgelere zakkum yaprakları koyduğunu gören Özel, Fransızca bir kaynakta zakkum çiçeğinin içeriğindeki maddelerle ilgili bilgilere rastlayınca, çalışmalarını bu yöne çevirmiş, 1988 yılında “zakkumdan elde ettiğim ilaç kansere iyi geliyor” açıklamasında bulunmuş ve ülkemizde maalesef her yenilikçi insanın başına gelen şeyler onun da başına gelmiş ve akademik çevrelerce “linç” edilmiş ve nerdeyse “vatan haini” ilan edilmişti……..

Bütün bu iddialar ve tartışmalar ortasında, Ziya Özel, o yıllarda “tek kanallı” TRT’de tıp profesörleriyle tartışmaya çıkarılmıştı. O sıralarda bilimsel tartışmalara çok meraklı bir lise öğrencisiydim. Gençlik çağlarıma ilişkin çok net hatırladığım ve “hafızama kazınan” olaylardan birisi de bu tartışma programıydı. Tıp profesörleri, Dr. Ziya Özel’i program boyunca, doktorun iddiaları hakkında yeterli bilgileri olmamalarına rağmen “yerden yere vuruyor” ve adeta “linç” ediyorlardı!!!! Dayandıkları argümanları (günümüzün çok popüler “entel” deyimiyle!!!!!) ise “Dr. Ziya Özel’in böyle bir buluşu gerçekleştiremeyeceğiydi!!!! Çünkü, onlara göre böyle bir buluşu ancak “akademik titre (unvana) sahip (prof. doçent vs….), insanlar ortaya çıkarabilirdi !!!!!! Günümüzde bile yeterince terk edilmeyen saçma sapan bu görüşler, o zamanlar bizim bilim dünyamızın “mantalitesini” net bir şekilde ortaya koyuyordu. Anlayıp dinlemeden ve yeterince bilimsel araştırma yapmadan ortaya konan bu “bilimsel yobazlık” , 15-16. yaşlarındaki lise öğrencisini şok etmişti!!!!

Op. Dr. Ziya Özel, uğradığı “bilimsel linç” sonrasında göçmek zorunda bırakıldığı ABD’de 6 Haziran 2021 tarihinde 94 yaşında California eyaletinde hayatını kaybeder….

Ziya Özel’in zakkumdan geliştirdiğini iddia ettiği kanser ilacına FDA (Amerika Birleşik Devletleri Gıda ve İlaç Dairesi) olumlu rapor verir. Türkiye’de “linç” edilen Dr. Özel, 1992’de zakkumdan elde edilen “Oleander” maddesinin bağışıklık sistemini güçlendiren etkisi üzerine ABD’de patent alır.

Tarih boyunca bütün toplumsal ilerlemelerin, “kimsenin farkında olmadığı”, “gözden ırak” çabalara “vizyon sahibi” “geniş görüşlü”, “alışılageldik düşünce kalıplarının dışına çıkmış”, “havayı iyi koklayan” yetkili konumda bulunan kişilerin şans vermesiyle ve keşfetmesiyle ortaya çıktığı hemen herkesin malumu….

70'li yıllarda ülkemizde konservatuar sınavlarına giren dünyaca ünlü tenör Pavarotti'ye sınav kazandırılmaması ya da ülkemizde bir futbol takımı çalıştırırken kovulan Alman teknik direktörün, ülkesine dünya şampiyonluğunu kazandırması insanın aklına gelince, bütün bu olup bitenler hiç şaşırtıcı gelmiyor !!!!

Günlük sohbetlerimizde bilhassa çocuklarımıza karşı en çok kullandığımız “klişelerden birisi ne ???!!!!!! “Şimdi icat çıkarma” !!!!!!!!!

Ezcümle (sözün özü) !!!! Kamudan başlayarak toplumsal anlamda ilimizde ve ülkemizde bizi geri bıraktıran bu zihniyet kabuğu artık kırılmalı: Rutini koruyan ve devam ettiren zihniyet süratle terk edilmeli ve yerine, yenilikçi, ilerlemeci ve orijinal fikirleri destekleyici zihniyet hakim olmalı…..Hiç geciktirilmeden hem de!!!!!