Yunus BUDAKTAŞ

Yunus BUDAKTAŞ

Taşa Fısıldayanlar, Bilgiyi Unutanlar

Son zamanlarda sosyal medya tarih anlatılarının açık hava pazarına dönüştü. Tarihçi, sanat tarihçisi, turist rehberi... Ünvanlar bol, anlatılar daha da bol. Anlatılanlar arasında doğrular da var elbet ama öyle benzetmeler, öyle yakıştırmalar yapılıyor ki insan dinlerken hem gülümsüyor hem de kederleniyor.

Geçmişin taşına dokunmadan onu anlamaya çalışan bu yeni nesil "yorumcular", kimi zaman bir mihraptaki bezemeyi kalp ritmine benzetiyor, kimi zaman bir kemeri gökyüzüne açılan kapı gibi anlatıyor. Romantik, evet. Hatta yer yer şiir gibi. Ama ne yazık ki tarih şiir değil taş gibi gerçektir.

Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası...
Yedi asırlık bir sabır abidesi.
Anlat anlat bitmeyen bir ustalık masalı.
Ama o masallar bugün ne yazık ki EKG kıvrımlarına indirgeniyor.

13. yüzyılda yaşamış bir ustanın, bugünün tıbbi cihazlarına referans verecek bir bezeme işlediğine inanmak, merakla cehalet arasında ince bir ipte yürümektir. Elbette her anlatı bir yorumdur, ama yorumun da bir zemini, bir bilgisi, bir mesuliyeti olmalıdır. Divriği’yi bir “iç mimarlık harikası” gibi tanıtmak değil, onu ait olduğu çağın anlayışıyla, o çağın taşla kurduğu ilişkisiyle anlatmak gerekir.

Bu taşların dili vardır.
Ama o dili çözmek için eline sadece bir kamera değil çokça kaynak kitap almak gerekir.
Yoksa tarih, sabırla ördüğü sessizliğinde bu gürültüyü not eder.

Halk arasında gezen efsanelerle akademik bilgileri birbirine karıştırmak, bir eserin kimliğini bulanıklaştırmaktır. Zira bilgi, sadece anlatmak değil anlatırken ayırt edebilmektir. Bu da yalnızca okumakla, öğrenmekle, yetkinleşmekle olur. Elbette bilim insanları da hatadan azade değildir. Ancak onların hatası genellikle bilgiyle çarpışır. Diğerlerinin hatası ise çoğunlukla ilgiyle çoğalır.

Burada asıl sorumluluk Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ve ona bağlı kurumlara düşer. Her eserin başına bir uzman dikmek mümkün olmayabilir. Ama Divriği gibi, Anadolu’nun şahdamarına kazınmış yapılar için bu mümkün olmalı. Her ziyaretçi, orada sadece bir taş değil, bir medeniyet gördüğünü hissetmeli.

Çünkü bazı yapılar sadece bakılacak şeyler değildir.
Onlar, gözle değil bilgiyle, bilinçle, saygıyla görülür.

Divriği’nin mihrapları bize dua etmiyor, uyarıyor:
"Beni anlamadan anlatma."

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yunus BUDAKTAŞ Arşivi

Bir Nikahın Ardından: Meselenin Öznesi Kim?

09 Temmuz 2025 Çarşamba 11:49

Ne Nikahmış Arkadaş!

07 Temmuz 2025 Pazartesi 10:02

Övmece Yok Kusura Bakmayın

04 Temmuz 2025 Cuma 14:00

Sivas’ta Meralar Yatırıma Açılıyor

19 Haziran 2025 Perşembe 10:11

Bir Yıllık Tasarrufun Faturası Ne Kadar?

02 Haziran 2025 Pazartesi 10:10

Bahçeli ve Yeni Kimlik Karmaşası

29 Mayıs 2025 Perşembe 09:47

Bir Vali Bir Direniş!

21 Mayıs 2025 Çarşamba 13:09

Atatürk Seslenmişti… Duyuyor musun?

15 Mayıs 2025 Perşembe 11:46

Barış Masalının Kurbanı: Ümit Özdağ

14 Mayıs 2025 Çarşamba 13:13