Enflasyonun Toplumsal Maliyeti

Enflasyonun Toplumsal Maliyeti

Doç. Dr. İlkay NOYAN YALMAN

2 yıl önce

Enflasyon sadece ekonomik bir sorun değildir. Toplumsal yaşamı etkileyen, günlük hayatta önemli değişimlere ve sorunlara sebep olan olumsuz ve yıkıcı etkileri vardır.

Enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde paylaşma, yardımlaşma, güven, sadakat, umut, verimlilik, kalite gibi toplumsal yaşamın belirleyicileri olumsuz etkilenir ve bozulur. Fiyatlardaki sürekli yükselişlere bağlı olarak geleceğe kaygılı bakışlar bugünü yaşamayı unutturur. İnsanlar hayat standartlarını korumak için kazandıkları parayı bir an önce harcayarak, artan fiyatlara karşı kendilerini korumaya çalışırlar. Bu durumda insanları tedirgin, telaşlı ve agresif yapar.

Yüksek enflasyonla ortaya çıkan ekonomik sorunların sosyal yaşama etkilerinden bazıları şu şekilde örneklendirilebilir:

Paranın değerinin giderek düşmesi karşılıklı borç alacak ilişkisinde güveni bozar. Milli parayla borçlananlar avantajlı, borç verenler dezavantajlı duruma düşer. Buna karşın milli para dışındaki döviz, altın ya da değerli varlıklarla borçlanma alışkanlıkları artar ve paradan kaçış başlar. Satın alma gücü giderek azalan sabit gelirliler işverenden zam talep ederler. Üretim maliyetlerini artıracak olan bu zam talebine beklenen iyileşmeyi yapamayan işverenler, çalışanlar tarafından eleştirilmeye başlar. Düşük ücret aldığını düşünen çalışan işinde eski performansını sergilemez, verim düşer. Bu durum giderek genelleşir ve artık çalışanlar işletmeye daha fazla kazandırmak yerine aldığı düşük ücretin karşılığı kadar çalışmayı benimser. Ayrıca çalışanların işyerine sadakatleri azalır. Fiyatları düşük tutabilmek amacıyla maliyetleri azaltmaya çalışmak kaliteyi ve verimliliği düşürür. Vatandaşlar daha yüksek fiyata daha kalitesiz ürünler satın almak zorunda kalır. Bu durum genel yaşam kalitesini de düşürür. İhtiyaçların öncelikleri değişir, bazen ihtiyaç olmayan şeyler fiyatın yükseleceği kaygısıyla daha önemli ihtiyaçların önüne geçer. Bu sebeple kaynaklar yanlış yerlere harcanır ve verimliliği düşer. Paranın değeri giderek düştüğünden para biriktirme alışkanlığı zayıflar, tasarruflar azalır ve elde edilen gelirler kısa sürede harcanmaya çalışılır. Sonuçta üretimi, kazancı ya da tasarrufu ihmal eden tüketim toplumu denilen bir yapı ortaya çıkar. Toplu yemek ya da toplantılarda herkes kendi hesabını ödemeyi tercih eder, ikram ve paylaşma alışkanlıkları azalır. Kendi geçim kaygısına düşen bireyler etrafı ya da toplumu düşünmek yerine kendini düşüneceğinden bencillik duygusu gelişmeye başlar. İnsanlar arasında yardımlaşma faaliyetleri azalır. Fiyatların sürekli yükseldiğini gören vatandaş, daha fazla yükselmeden ihtiyaçlarından fazla ürün almaya ve hatta stoklamaya başlayacağından piyasada ürün miktarında giderek azalma başlar. Bu durumda fiyatları tekrar yükselten başka bir sebeptir. Enflasyon döviz karşısında milli paranın değerinde bir düşüşe sebep olduğundan yurt dışı seyahatlerde özellikle iş insanları için bir itibar zayıflaması ortaya çıkmaktadır. Milli firmaların pazarlık güçleri zayıflamakta, teminat konusunda zorlanmaktadırlar. Yani enflasyonu engelleyici tedbirler alınmazsa, enflasyon düşürülmezse sadece ekonomik olarak değil toplumsal olarak da ciddi zarar görülür. Enflasyonun yükselmesi toplumsal çöküntüye sebep olur.  Enflasyona karşı tedbirlerin alınması kısa vadede ekonomide iyileşmeler sağlayabilir, ancak toplumsal olarak yaşanan değişmelerin düzelmesi zor, uzun vadeli, hatta bu değişimler kalıcı olabilir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI