İhracatla Büyüme

İhracatla Büyüme

Doç. Dr. İlkay NOYAN YALMAN

2 yıl önce

Döviz fiyatlarının hız kesmeden yükseldiği şu günlerde ihracat ve ihracatın büyümeye olan katkısı gündemin en önemli konularından biridir. Yurt dışına satılan ürünler yüksek döviz kuruyla ihracatçıların karlılığını artırırken, yurt içinde de döviz arzını artırır. Özellikle bu süreçte ihracat yapan firmalar tam vardiya çalışarak üretim hacimlerini ve cirolarını artırmayı hedeflemektedir. Bu durum ekonomide büyümeyi destekleyici bir faaliyettir. Üretimde kapasite kullanım oranı artarken, hem istihdam hacmi, hem de milli gelirin artması sağlanır. Öte yandan, bir ülke ekonomisinde karşılaşılabilecek iç ve dış şokların yarattığı olumsuzlukların giderilmesi, dış borç işleyişinin düzenli olarak gerçekleştirilmesi ve uluslararası finans çevreleri ile piyasalarda, ülkeye duyulan güvenin artması açısından döviz rezervleri önemlidir. Bu sebeple son dönemlerde rekorlar kıran ihracat faaliyetleri ülke ekonomisinde yaşanan olumlu gelişmelerin başında gelmektedir.  Ancak bazı hususlara dikkat çekilmezse, artan ihracattan beklenen olumlu etki yerine, farklı ekonomik sorunların ortaya çıkması ihtimali güçlüdür.

Karşımıza çıkacak sorunların başında,  artan ihracat hacmini karşılamak amacıyla yapılan üretimde ithalatın payının yüksek olması nedeniyle cari açığın ortaya çıkması gelmektedir. İhracatın ithalatı karşılayamaması ülkeden çıkan döviz miktarının ülkeye giren döviz miktarından yüksek olması demektir ve bu durum döviz açığına sebep olur. Döviz açığını gidermek için ya ithalatı kısıcı ya da ihracatı artırıcı faaliyetlerin yanı sıra turizm gelirlerini de artırarak döviz hacminin artırılması sağlanabilir. Yurt içinde döviz hacminin yüksek olması ihracatçıların pazarlık ve rekabet güçlerini de artıracaktır.

İkinci olarak yüksek döviz kuru nedeniyle ihracata konu olan malın üretiminde kullanılan ithal aramalı ve hammaddenin fiyatının yüksek olması doğrudan fiyatların artmasına sebep olur. Yani maliyet enflasyonu karşımıza çıkar. İthal girdiye dayalı ürün fiyatlarındaki artış, yerli ürünlerin fiyatlarına da yansır fiyatlar genel seviyesindeki artış olan enflasyonu besler. O halde burada beklenen, üreticilerin mümkün olduğunca yerli aramalı ve hammadde kullanımını tercih etmesi, bunun da devlet tarafından teşvik edilmesidir. Böylece hem yüksek dövize bağlı maliyet enflasyonunun etkisi azalır, hem de yerli kaynaklarımıza katma değer sağlanarak mamul mal haline getirilmesi karlılığı artırır. Bu durum sadece yurt içinde enflasyonun hızını kesmekle kalmaz, yurt dışında fiyat konusunda diğer firmalara karşı da üstünlük sağlar.

Tüm bunların yanı sıra ihracatçı firmaların yüksek döviz fiyatları cazibesiyle tüm satışlarını yurt dışına yapma isteği ve yurt içi piyasasında arzın daralması başka bir enflasyon sebebi olabilmektedir. Yurt içindeki pazar hacminin ihmal edilerek, öncelikle yurt dışı piyasanın talebinin karşılanması, yurt içine sınırlı miktarda ürünün sürülmesi piyasadaki arz talep dengesini bozar, yine fiyatların yüksek olmasına sebep olur. Hatta bazı sektörlerde ihraç edilmiş ürünlerin tekrar ülkeye ithal edildiği bile görülebilmektedir. Düşünün ki, bir çiftçi bahçesinden topladığı tüm domatesleri fiyat yüksek diye daha fazla kar sağlamak amacıyla pazarda satarsa, sonra eve domates bırakmadığı için pazara gidip kendi toptan fiyatına verdiği domatesi daha yüksek fiyatla satın almak zorunda kalır. Tabi ki firmaların temel hedefi karlılığı artırmak olduğu için yurt içi satışta değeri düşük milli parayla satmak yerine, yurt dışına değeri yüksek dövizle satmak daha karlı gelir. Hal böyleyken ihracatçı cirosunu artırırken yurt içindeki tüketici malı daha yüksek fiyattan almak zorunda kalır. Halbuki öncelikle yurt içindeki talebin karşılanması, daha sonra yurt dışı piyasaya ürünlerin satışı arz kıtlığından dolayı fiyat artışına engel olacaktır. Elbette burada devlet belirli kota ya da vergilemeyle öncelikle yurt içi talebin karşılanmasını ardından yurt dışına satışların desteklenmesini sağlayabilir.

Sonuç olarak ihracatın büyümeye katkısını artırmak ve başka ekonomik sorunlara yol açmamasını sağlamak için: üretimde ithalatın payını azaltmak, yurt dışına satış yaparken yurt içindeki arz talep dengesini ihmal etmemek, katma değeri yüksek ürünleri ihraç etmek ve belirli alanlarda dünya pazarında söz sahibi olabilmek önemlidir. Tüm bunların sağlanmasında devletin ihracata ve ihracatçılara destekleri ve ihracatçıların da uzun vadeli ve planlı üreterek pazardaki güçlerini artırmaları gereklidir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI