YERLİ SAVUNMA, GÜÇLÜ TÜRKİYE

Geçtiğimiz haftalarda İstanbul’da TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen 15. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı IDEF 15’e katılma fırsatı buldum. Çok büyük ve etkileyici bir organizasyondu.

Doç. Dr. İlkay NOYAN YALMAN

3 yıl önce

Geçtiğimiz haftalarda İstanbul’da TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen 15. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı IDEF 15’e katılma fırsatı buldum. Çok büyük ve etkileyici bir organizasyondu. Fuarda bir yanda üretim yapan ve mallarını pazarlamaya çalışan firmalar, diğer yanda büyük bir dikkatle ürünleri inceleyen komutanlar, askerler ve ilgili kişiler vardı. Zaten fuara herkes kabul edilmiyor, ön başvuru alınıyordu. Başvurusu kabul edilenlere bilgi verilerek yaka kartları hazırlanıyor ve fuarın girişinde yine sıkı bir denetim sonrası girişler sağlanıyordu. Türkiye'nin bir dünya markası olan ve 15'inci kez düzenlenen fuar dünyada düzenlenen 32 savunma sanayii fuarından katılımcı firma sayısı itibarıyla üçüncü sırada yer almaktadır. Fuarda 53 ülkeden 536'sı yerli, 700'ü yabancı olmak üzere toplam 1236 firma, 38 bin metrekarelik alanda ürün ve hizmetlerini sergileyerek, Türk tedarik makamlarıyla ve dünyanın dört bir yanından gelen heyetlerle görüşmeler gerçekleştirmiş. Ayrıca KOBİ'lerin desteklenmesi kapsamında bu yıl küçük ve orta büyüklükteki işletmelere yeni indirimler uygulandığından, katılımcı firmaların 275'i KOBİ'lerden oluşmuş.

Fuarda sergilenen ürünler o kadar çok çeşitli ve ilginçti ki. Zırhlı muharebe araçları, insansız kara ve hava araçları, roketler, güdümlü füzeler, piyade silahları, askeri simülatörler, patlayıcı madde imha ekipmanları, haberleşmeye ait teknolojik ürünler, su geçirmeyen botlar, yanmayan elbiseler, kırılmayan camlar, boy boy cıvatalar, çeşit çeşit ipler, halatlar, teller daha neler neler. Yani bir ülkenin havada, denizde, karada yurt içi ve yurt dışı savunmasında kullanılabilecek her türlü mamul ve yarı mamul ürünler sergilenmişti. Fuarı gezerken ürünlerin yerli ve milli olduklarını düşünmek ve bunu uluslararası bir platformda tüm dünyaya sunuyor olmak bir Türk vatandaşı olarak beni inanılmaz gururlandırdı ve bazı anlarda gözlerimi yaşarttı.

Bu arada Türkiye ve dünyaya ait bazı rakamsal bilgiler vermek istiyorum. Dünya genelinde her yıl askeri harcamalarla ilgili veriler ve raporlar yayınlanır. NATO ve Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) Türkiye’nin askeri harcamalarını uzun yıllardır hesaplar ve yayınlarlar. Bu verilere göre Türkiye’nin askeri harcamaları 2010-2019 arasında %86 artarak 20,4 milyar dolara ulaşmıştır. 2018-2019 döneminde %5,8 artan harcamalarla Türkiye 2019 yılında dünyada en çok askeri harcama yapan ülkeler arasında 16. Sırada yer almıştır. SIPRI raporuna göre, dünyada en fazla askeri harcama yapan ilk beş ülke ABD, Çin, Hindistan, Rusya ve İngiltere’dir. Yine aynı verilere göre, 2010 yılı küresel askeri harcama verileri karşılaştırıldığında 2019 yılında artış %7,2 gerçekleşmiş ve 2008 küresel ekonomik krizinden sonra en yüksek düzeydeki askeri harcama olmuştur.

Elbette yukarıda aktardığım veriler üzerinde savunma sanayi ile çok fazla ve farklı yorumlar yapılabilir. Ben burada IDEF 15 Fuarı ile bu harcama hacimleri arasında ilişki kurarak Türkiye ekonomisine katkıda bulunacak yeni girişimlerin gerekliliğine dikkat çekmek istiyorum. Rakamlardan ve Fuar’dan görüldüğü gibi savunma sanayii dünya üzerinde çok geniş ve giderek te büyüyen bir sektördür. Ve ürün çeşidi açısından akla gelmeyecek bolluk vardır. Türk firmalarımız kurulum ve altyapılarına uygun olarak aramalı ve hammadde üreterek Savunma Sanayimizin daha yerli olmasını sağlayabilirler. Üstelik dünyanın Türk savunma sanayii ürünlerine bu kadar ilgileri varken, bu pazardan kendilerine pay kapabilirler ve ihracat yaparak hem kendi cirolarını, hem de ülke milli gelirini artırabilirler. Bunun için firmaların bu ve bunun gibi fuarları gezmeleri, ürün çeşitliliğini artırmaları, yeni işbirlikleri ve yeni pazarlar yakalamaları gerekir. Bu arada fuarda Sivas’tan 2 firmanın yer alması benim için ayrı bir gurur sebebi olmuştur. Savunma sanayiimiz ne kadar yerli ve milli olursa, dünya genelinde rekabetimiz ve güvenliğimiz de o kadar güçlü olacaktır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI