Dr. Doğan KAYA

Dr. Doğan KAYA

5. KÖROĞLU'NUN GÜRCİSTAN SEFERİ

Gürcistan'ın eli aşireti görünmeye başladı. Vakit öğlen.
-Ali efendi, işte Gürcistan. Ne yapmamız lazım?
Deli Ahmet'in sandığını açtı. İsmi deli Ahmet'ti amma Köroğlu'nun akıldanesiydi. Yapacağı işleri ona danışırdı. Dedi ki;
-Beyim, sen açıktan açığa orta meydana kervan çözme. Mahmud-u Bezirgân gitsin iki tane han boşalttırsın. Bol miktarda para versin, Parayı harcayacak zaman geldi. Birine atları, birine de sandıkları indiririz. Hanların kapısında çifte nöbetçi olacak!
-Tamam.
Mahmud-u Bezirgân, Gürcistan Padişahı'na gitti;
-Efendim, sana Çamlıbel'den kahraman Koç Köroğlu'nun selâmını getirdim. Adamın kutnu kumaş malları varmış, satamamış. Kendisinin ağır misafiri vardı, bana emanet etti. Bu sandıklar ve atlar bir hana indirilecek. Orta meydana çözemem, emanet çünkü. Selâmı var. Bana inanmıyorsan Deli Ali'si de benimle beraber geldi, dedi.
Gürcistan Padişah'ı emir verdi. İki tane han boşaltıldı, temizlendi. Birine sandıkları, birine atları indirdiler. Her hanın kapısında dört kişi ikişer ikişer nöbet tutuyorlar. Elleri kılıçlı, bol bol para ödenecek. Deli Ali'den izinsiz, kervanbaşından izinsiz ne Allah kulu girecek, ne de çıkacak.
Artık kervanbaşı Mahmud-u Bezirgân, Gürcistan Padişahının odasında yiyip içip zevk atıyor.
Toptancı tüccarlar geliyorlar;
-Kardaş! Ben şu kadar mal alacağım.
-Tamam! Ver kaporayı, diyor, alıyor.
-Mahmud-u Bezirgân bu mal ne zaman açılacak?
-Zamanı var. Ancak aybaşında. Toptan alırım, toptan teslim ederim, diyor.
Üç gün, beş gün derken, bir hafta geçti. Gelen yok, giden yok. Deli Ali, handa duramadı. Bir gün, gece saat on ikide vallaha çıktı. Bekçiler;
-Salmayız, dediler.
Bekçilerin birine bir yumruk, öbürüne bir bir yumruk, attı. Bekçiler dokuz taklayı birden attılar.
-Deliymiş amma, ne fena yumruk atıyor, dediler.
Adam dışarı çıktı amma, mahallenin zibidileri şimdi deli Ali'nin peşine düştü. Kimi ıslık çalıyor, kimi taş atıyor, kimi de değnek dürtüyor. Ordan kaçtı, burdan kaçtı, vardı bir sarayın duvarına sırtını dayadı. Elinde bir değneği vardı, onunla kendini korumaya başladı. burası da, Gürcistan Padişahı'nın sarayının dibiydi. Bir ses geldi. Padişah dedi ki;
-Bir ses var aşağıda.
Mahmud-u Bezirgân;
-Bu olsa olsa bizim delidir. Duramadı çıktı dışarı, dedi.
-Gidin şu Deli Ali'yi buraya getirin, dedi.
Beş asker
-Yapmayın, etmeyin diyerek geldiler.
Ali Efendi onların kendine yardım etmeye geldiğini gördü.
-Ulan çocuklar, durun bakalım. Benim âşıklığımda var. Size iki beyit söyleyeyim de dinleyin, dedi.

Aldı bakalım Ali, orada ne söyledi;

Aman efendim bana n'oluyor?
Çamlıbel vatanım kalıyor,
Kimi değnek dürtüp, kimi ıslık çalıyor,
Değnekler kellemi kekiyor.........oy.

Adamlar geldi kapattı arayı:

Yetişin efendim zulüm artıyor,
Değnek çarpıyor, altımdan pırtıyor,
Daşlar kellemden atıyor,
Saraylar kelleme kepiyor..........oy.

Adamlar oradaki topluluğu dağıttılar.
-Yürü bakalım, Ali Efendi!
-Nereye?
-Gürcistan Padişahı seni istiyor.
Ben ayağına gitmem. Gürcistan Padişahı benim ayağıma gelsin. Amma çocuklarla eğlence bulmuştum, dedi.
-Ali Emmi, sen akıllı adamsın. Gürcistan Padişahı seni odasına istiyor.
Tuttular bunun kolundan sürüklüyerek götürüyorlar. Gitmemek istiyor fakat, içinden de gitmek için ölüyor. "Bir varsaydık." diyor.
Vardılar.
-Selâmünaleyküm!
-Oooo..Ali Efendi, Aleykümselâm, buyur!
Adamın kapısının ağzına oturdu. Fakat kapı biraz genişledi, sığmıyor.
-Ali Emmi, şöyle geç de yer ver, dedi.
-Gereksem sen de gel. Ben buraya kadar geldim, sen buraya kadar gelemiyor musun, dedi.
Vardı, Gürcistan Padişahı, elinden öperek baş köşeye oturttu Ali Efendi'yi.
-Eee...Ali Emmi, nasılsın, nicesin?
Gürcistan Padişahı düşünmeye başladı.
Mahmud-u Bezirgân;
-Ne düşünüyorsunuz padişahım, dedi.
-Bu adam handa duramaz, benim burda dursa milleti durdurmaz. Bunu burda iyice delirtirler. Bunun çok rahat edeceği bir yer düşünüyorum ben, dedi.
-Vallahi efendim bu, dönüşte Köroğlu'na şikâyetlendiği zaman ben de mahvolurum. Buna rahat bir yer bul da neresi olursa olsun, dedi.
-Hasbahçede kızlar var. Bunu kızların yanına koyalım. kızlar da böyle bir eğlence istiyorlar, dedi.
-Yürü bakalım Emmi!
-Nereye?
-Seni hasbahçeye kızların yanına götürüyoruz.
-Ben kız mız istemem arkadaş, dedi.
Kız meselesini duyunca içi gıcıklandı Ali Emmi'nin. İçinden "Bir an önce gidelim." diyor.
Ali Emmi'yi tuttular, yürüyerek vardılar bir surun kapısına.
-Kızlaaarr... diye çağırdı Padişah.
-Buyur baba! Üçü üç yerden geldiler.
-Bu, Köroğlu'nun Ali Efendisi. -Deli Ali demiyor- Köroğlu'nun kutnu kumaş malları varmış, satışa gelmiş. Ben de size elbiselik alacağım. Bunun emaneti sizin yavrum. Buna iyi bakın. Birinizden şikâyetçi olursa, kafasını keserim. Adama hizmet edin, dedi.
Küçük kız baktı;
-Tuh! Pis gavurun ayağında donu da yok, dedi.
Hemen ona iki yumruk vurdu. Öbür kızlar da;
-Sus! Sesini çıkarma, dediler.
Hemen kapıyı kapattılar.
-Yürü Ali Emmi!
-Nereye?
Saraya çıkarttılar, Ali Emmi'yi. Kızlar yukarıya bir döşek attılar ki, daha üstüne adam oturmamış. Oturdu Ali Emmi, döşeğin tam ortasına. Kenara menara oturmadı. İçinden, "Kızların biraz aklı varsa, bu hareketimden bir şey anlar." diyor. Çünkü; dünürcü döşeğin ortasına oturur. İyi burda Ali Emmi. Hizmet hürmet, kahve gtiriyorlar. Yedirip, içiriyorlar. Fakat büyük kız biraz hilenendi.
-Ali Emmi, biraz kenara otur, dedi.
-Yok yavrum, ben döşeğin ortasına otururum, dedi.
Yattılar. Sabah oldu, Ali Emmi'yi kaldırdılar.
-Buyurun yavrum!
--Sen futbol topu bilir misin?
-Ühüüü!.. Ben Köroğlu'nun kalecisiyim, dedi.
-Ali Emmi, bir eğlence yapalım, dedi
Büyük kızla Ali Emmi bir oldu, ortanca kızla da küçük kız bir oldu. Top oynamaya başladılar. Arada bir de bahisleri vardı. O da yenilen yeneni sırtında taşıyacak. Bahçenin beri tarafından, öbür tarafına kadar. Ali Emmi, bu binme işini duyunca, iştaha geldi. Topu ayağına alınca gölü atıyor. Yalnız gözü küçük kızda. Çünkü o yanına yaklaşmıyor. Ali Emmi'ye bakıp; "Pis gavur!" diyip, kaçıyor.
Küçük kız tarafı yenildi. Büyük kız, sırtına binmek için ortancaya doğru koştu. Ali Emmi'de küçük kızın sırtına binmek için onu zorlattı. Küçük kız, bağıra bağıra kaçıyor; "Bindirmem. Ölürüm, asılarım da bindirmem" diyor. Hepsi kızı tuttular.
-Nerden binecektik?
-Şurdan.
Ali Emmi, iki adım geri çekiliyor;
-Ben burdan demiştim, diyor.
Bindi kızın sırtına. Kız altta tıs tıs tısılıyor. Dediği yerden iki adım ilerde bıraktı. Ali Emmi sırtından iner inmez, kız sırtındaki elbiselerini yırttı attı. Kendi kendine "Pis gavur, her tarafı değdi." deyi söylendi. Ali Emmi ise, "Ulan kız, seni nasıl elde edebilirim?" diye düşünüyordu. Bunu kafasına koydu.
Ali Emmi'nin keyfi bahçede iyi. Bazen Gürcistan Padişahı gelip, halını hatırını soruyor. O da;
-Ooo... Çok iyi bakıyor kızlar, çok iyi bakıyorlar. Hizmetimi iyi yapıyorlar, diyor.
Hiç şikâyetçi değil. Bir gün ha, beş gün ha, derken, kızlar dedi ki;
-Ali Emmi, bir kısır keçimiz var, sen bunu kesebilir misin?
-Ben köroğlu'nun kasapbaşıyım, getirin.
Bir kısır keçi getirdiler.
-Verin bıçağı bana! Tutun bakalım keçiyi! diyor. Hem de bıçağı taşlara sürüp duruyor.
Kızlar tuttu keçiyi getirdi. Kuyruğundan başladı yüzmeye diri keçiyi.
-Ali Emmi, bu böyle olmaz.
-Yavrum, burası da yüzülmeyecek mi?
-Ali Emmi, önce kafasını keseceksin!
Küçük kız; "Deli gavur, pis gavur! Bunun kestiği de yenmez, yaptığı da." diyor.
Kızlar Ali Emmi'nin bileğinden tuttular. Kızları kendine yarandırmaya çalışıyor. Yıktılar keçiyi;
-Ali Emmi, Euzü besmele çek!
-Demesem ne olur, ne var?
Keçiyi kestiler, yüzdüler, yediler... Günler haftaları kovaladı. On beş gün geçti. Ali Emmi Eyvaz'ı görmeden duramaz, hiç duramaz. Fakat küçük kızla gönlünü eğlendiriyor. Onun kızışına göre hareket ediyor. Bir gün kendi kendine şeytanlık düşündü. "Bunu ben nasıl edeyim?"
DEVAMI YARIN

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dr. Doğan KAYA Arşivi

B. HALK HİKÂYELERİ- 1. ESMEHAN

16 Temmuz 2025 Çarşamba 09:11

B. HALK HİKÂYELERİ- 1. ESMEHAN

15 Temmuz 2025 Salı 09:17

B. HALK HİKÂYELERİ- 1. ESMEHAN

14 Temmuz 2025 Pazartesi 09:50

B. HALK HİKÂYELERİ- 1. ESMEHAN

13 Temmuz 2025 Pazar 09:19

B. HALK HİKÂYELERİ- 1. ESMEHAN

11 Temmuz 2025 Cuma 10:09

6. KÖROĞLU'NUN KAYBOLMASI

10 Temmuz 2025 Perşembe 09:52

6. KÖROĞLU'NUN KAYBOLMASI

09 Temmuz 2025 Çarşamba 10:10

6. KÖROĞLU'NUN KAYBOLMASI

08 Temmuz 2025 Salı 11:22

6. KÖROĞLU'NUN KAYBOLMASI

07 Temmuz 2025 Pazartesi 10:17

5. KÖROĞLU'NUN GÜRCİSTAN SEFERİ

06 Temmuz 2025 Pazar 09:36