İÇ SESİMİZ

4 yıl önce

Toplum sorunlarını ve aşılması gereken engelleri zaman zaman düşünüyor muyuz? Aslında bir yerde sorun varsa çözüm de vardır, çözümsüz hiçbir sorun yoktur.Ama sabır gerekir, ustalık gerekir. Onu sabırla, aşkla gün ışığına çıkarmak gerekir. ?´İdrakin yüceliğine eremiyorsanız inkâr basitliğinden sıyrılın.´´ sözünü çok kullanıyorum bazı konuşmalarımda.Seviyorum bu sözü çünkü idrak edemeyenlerin inkara yönelmesi çok kolaydır. Bazen otuz yıl kırk yıl önceki söylediğimiz bir sözün, yaptığımız hareketin karşılığını aradan uzun yıllar geçtikten sonra görebiliyoruz, idrak edebiliyoruz.İnsanoğlu sahip olduğu şeylerin farkında değil. Kendini ıssız bir vadide dışlanmış, terk edilmiş görüyor. Yalnızlıklar içinde hiçliğe sarılıyor. Boş eğlencelerle geçici şeylerle kendini avutmaya, oyalamaya çalışıyor.Oysa ne çok küçük şeylerden büyük mutluluklar çıkartırdık.Her şey, her an insanı etkiliyor. Her olay zincirleme birbirine bağlı, biri diğerine tohum oluyor. Her şey çok ince akıl almaz incelikte ipliklerle birbirine bağlı onları göremiyoruz, sezemiyoruz. Her şey çok ince derin nedenlerle birbirine bağlı, bunu göremiyorsak kabahat bizim.Sonra tesadüf deyip işin içinden sıyrılıyoruz. Hayatta asla tesadüf diye bir şey yoktur. Varsa da bir tesadüf, o da sözlüklerdeki tesadüf kelimesidir.İçimizde uyuyan ve uyanmak için bir keman, bir ses, bir kelime bekleyen nice gerçekler vardır. Sevgileri yeşertecekken, iyilikleri çoğaltacakken neden nefretler üretiliyor?Aşık Veysel ?Yumma gözün kör gibi ?der, mesele her şeyin değerini, yerini kavramada aslında. Japon dilinde küçük, basit önemsiz, değersiz gibi kelimeler yokmuş. Duyduğumda çok şaşırmıştım. Onlara göre her şey, önemli değerli.Hayattaki asıl önemli şey çalışmaktır. Çalışıp faydalı olmalıyız. Kâinatın efendisi: ?Sizin en hayırlınız insanlara en fazla yararı dokunanızdır.? buyuruyor.Görevini iyi yapan, aşkla yapan her insan büyüktür. Huzur içte sağlanan dengenin meyvesidir. Bu denge üzerinde büyür insan ruhu ve yücelir.Her şey küçük başlangıçlarla olur. Gerçeği görmek, seyretmek isteyen insan, ilk önce kendinde sükunu tesis etmelidir. Zihni bir gölün durgun suları halini almalıdır. Bütün güzellikler sessizlik içerisinde çiçeklenir.Yusuf´un kuyusunda çile çekmeyen Mısır´a sultan olamaz. Çile çekmeliyiz, bedensel ruhsal sıkıntılardan geçmeliyiz. Nefsani azgınlıklarımızla kendimize ve çevremize eziyet etmekten vazgeçmeliyiz. İçimizdeki çiçeklerin gün ışığına çıkmasına fırsat vermeliyiz. Bazen duyarız: Şu toplum şöyle ilerlemiş, şu memlekette böyle iş var, büyük ticaret var. Gidip gördüğünüzde o toplumların hiçte anlatıldığı gibi olmadığını anlarsınız. Onların arkasında nice dev sorunların beklediğini görürsünüz dev sokakları, yolları dolduran insanların yüzlerinin gülmediğini fark edersiniz.Uygarlık insanın kalbinde değilse hiçbir yerde değildir. Karşılaştığınız her insan ya sizden bir şeyler alır ya da size iyi veya kötü bir şeyler bırakır gider.Aşılması gereken tek engel peşin hüküm, yarım bilgi ve umutsuzluktur. İnsanlarda çamuru görüyoruz hep. İçindeki cevherle kimse ilgili değil. Kaba, hoyrat, saygısız ve ilgisiz bir davranışla insanları ebediyen yaralayabiliriz. Ruhundaki son kıvılcımları da söndürebiliriz.Öyle günlere geldik ki, insana neyi eksik diye değil, hala neyi kaybolmamış diye bakmak gerekiyor. Her insanın içinde nur-u Muhammedi gizlidir.Hiç kimsenin yüzüne yanlışını çarpmayın. İtiraf için kimseyi zorlamayın. İç dünyasında bir çıkış yolu bulabilmesi için sevgiyle saygıyla, incelikle ona fırsatlar verin.Sevgiler paylaşınca çoğalır, zorluklar paylaşılınca azalır. Varlığınız çevrenizdeki insanlara hayat olsun. Bir selamınız bir hatır sormanız bile onların içinde güller açtırsın. İnsan kalbinin kapısı dışarıdan değil, ancak içerden açılır. Kapımıza vuran değil, kalbimize vuran buyursun, demiyor muydu Hz. Mevlana. Kadim bir gerçektir ki zarafet insanı karşı konulmaz yapar.Bir kimseye şer olarak Müslüman bir kardeşini küçümsemesi yeter. Hiç kimsenin hayatı daima bir çizgi üzerinde gitmez, bir gün gelir maddi manevi muhtaç olabilir. Birine muhtaç olmayan kul olamaz zaten.Pay edemediğimiz nedir ki şu kısa yolculukta? Dünya yolculuğunda bir yol arkadaşı değil miyiz? O zaman kini kinle değil, sevgi ile temizlemek gerekir.Şükür kapısından geçmeden sabırda yücelemeyiz. Bugünümüze şükredip ticaretimizi, sanatımızı, kariyerimizi, yolumuzu Allah´ın ölçülerine uydurursak sıkıntılarımız bitecektir. Huzur içinde ömrünüz olsun efendim.

YAZARIN DİĞER YAZILARI