Kadın susarsa insanlık susar, dünya susar, her şey susar.
Sanat susar, üretkenlik susar, renk susar.
Çünkü kadın susarsa kırgındır!
Vazgeçmiştir artık üremekten, emek vermekten, sessizce haykırır ve susar. Bu suskunluğun içinde mutsuzluk, yıkılmışlık, kırılmışlık vardır harabe olmuş, bir daha asla yeşermeyecek hayaller vardır.
Kalbi pamuk gibi yumuşaktır kadınların, içinde zarif bir dünya taşır çoğu zamanda güçlü görünse de.
Bir şarkıya, bir filme hüzünlenir ağlar kadın, yetim çocuğa ağlar, annesini kaybetmiş bir kedi yavrusuna ağlar.
Kopan fırtınalar, kıyametler vardır yüreğinde.
Ağlarsa derin ağlar, derinden ağlatan varsa deşilmiştir yüreği, aslında deşene değil, deşildiğine ağlar kadın.
Kadın kıskanılmak ister ama sıkılmaktan hoşlanmaz. Korunmak ister, sahip çıkılmak ister ama değiştirilmekten, kendi olamamaktan hoşlanmaz.
Güvenmek ister her şeyden önce, hatta sevmekten bile önce ama güvenin kontrolünü de elinden bırakmak istemez.
En sade ve içten gelen gülümsemesini kaybederek, ağlar kadın içli içli?
Ağlasa da şans verir ağabeyine, babasına, eşine, oğluna, arkadaşına?
Bıkmadan usanmadan şans verir, bu şansı anlasınlar iyi kullansınlar diye.
Kadın dikkate alınsın ister, ama dikkate alınmadıkça bir tel daha kopar kadının kalbinin en derinlerinden.
Her tel kopuşunda kadın sessizce sonsuzluğa düşer.
Onun derinliğe gidişi topluma, insanlığa çok şey kaybettirir ve toplumun neşesi gider.
Üretmek isteyen, emek vermek isteyen kadınlar vardır. Ama her öne çıkana bir kıskanan, bir engel olan, baltalamak isteyen mutlaka çıkar.
Vururlar kadını en hassas değerinden, kopar bağları yine, yine kendi derinliğine, kendi hirasına çekilir kadın.
O çekilir kendi dünyasına ama dünya ölür yavaş yavaş.
Kadınlar, kızlar yaşamın, yaşantının yarısıdır, ?´Cennet anaların ayağı altındadır.´´ Der peygamberimiz.
?Dünyadaki her şey onların eseridir.? Der Atatürk
"Kadınlar insan, biz insanoğluyuz.´´ Der Neşet Ertürk
Kimi kadınlarla ilgili içimizde bir yerlere dokunan acı hikâyeleri vardır.
Dokunmak isterler yüreklere, istismarla değil, cinsiyetleri ile değil emekleri, sanatları ile dokunmak isterler yüreklere.
Bu yüzdendir samimiyetle ve verdiği sözde duran, omurgalı insanları ararlar.
Ama susturuldular nedensizce, anlamsızca.
İşte sustular! Sessizliği sağır edercesine sustular !
Emek vermekten, güvenmekten, güvenlerinin boşa çıkmasından, değersizleştirilmekten, kıymetsizlikten, küçümsenmekten, yalnız bırakılmaktan yoruldular.
Yordunuz?