TAŞ EVİM RESTORAN´DA YANGIN VE ÂHİLİK

4 yıl önce

Öyle güzel ve nezihtir ki bazı mekanlar, çoluk çocuk gidip bir hava alıp geleyim, çayımı, kahvemi dost muhabbetiyle içeyim dediğiniz olur. Sivas´ta böyle ender ve güzel mekanlar maalesef bir elin sayısı kadar yoktur.Zaten öyle güzel bir işletme açıp, o işletmeyi ayakta tutmak çok da kolay bir iş değildir.Sivas´ta yukarıda bahsettiğim gibi bir mekandır Taş Evim. Oraya gittiğinizde sizi her zaman güler yüzle ve nazik bir şekilde karşılayan elemanlar vardır. Dış mekana ağaçlar içine hazırlanmış masalar, gelişen teknoloji ve eve kapanan çocuklar için dış mekanda doğayla iç içe bir çocuk oyun alanı bulunmaktadır. Aynı zamanda çocuklarımıza hayvan sevgisini ve doğayı öğrenmeleri için, etrafta tavuk, kedi, kuzu, sevimli köpekler, kuşlar gibi hayvan çeşitleri görmeniz mümkündür. Kendi evcil hayvanınızla da çok rahat gidebilirsiniz. Dahası da var toplantılar için hazırlanmış localar, kışın sıcak şömine ortamları, odun ateşinde soba ve sobada kendi elinizle yaptığınız kestane ve patates közlemesi ile bu restoran kendinizi evinizde hissettirir.Yaz akşamlarında Akdeniz köylerinde tatildeymiş gibi hissettiren canlı müziği, kış ortamlarında ise kar yağışını seyrederken size verdiği huzuru ve dinginliği mutlaka yaşamalısınız. Rahat, ferah, sakin, huzurlu ve aradığınız her şeyi bulabileceğiniz bir yerdir. Kısaca gidip gezmeye değer, doğal bir ortamdır Taş Evim. Ne kadar anlatsak da bu mekan anlatılmaz yaşanır güzellikte, bu yüzden öncelikle çocuklarla gitmeye ve bir akşam kahvesi içmeye değer. Ancak geçtiğimiz günlerde Taş Evi´mde bacadan kaynaklı bir yangın çıktı. Çatı tutuştu ve zamanında tedbirleri ile yangın büyümeden çok şükür ki durduruldu.Bu da bize, ?Nazar oldu bu kadar güzel mekana.´´ dedirtmedi değil. Artık gittikçe bir ?maşallah´´ diyoruz eşle dostla.Yangın olduğu gün eş dostla geçmiş olsun ziyaretine, aynı zamanda bir şeye ihtiyaçları olup olmadığını sormak için gittik. Akşam olmuş, mutfak kapalı, yemek pişmemiş, çalışanlar bile dışardan yemek söylemişti.Bu duruma biraz müteessir oldum açıkçası. Sivas´ta her yerde Âhilik günleri kutlayan ve Âhilik kültürünü her yerde anlatan oda başkanlarımız yoktu. Sivas esnafı orada değildi, arayan soran birkaç başkanı istisna tutarım ama emin olun ki bizler birlik ve beraberliğimizi yardımlaşma kültürümüzü unutmuşuz sanki.Kökeni çok eskilere dayanan bir Türk geleneği olan Âhiliği biraz anlatacak olursak; Âhi kelimesinin anlamı olarak Arapça´da "kardeşim" anlamındaki "ahi" kelimesinden türediği söylense de eski Türkçede "cömert" anlamındaki "akı" kelimesinden türediği de söylenmektedir.Yüzyıllar boyunca süren bir sistem olan Âhilik için yapılabilecek en genel tanım; 13. yüzyılda ortaya çıkan esnaf ve yardımlaşma örgütlenmesi anlayışıdır. Bir bölgede tüm esnafların örgütlenmesini sağlayan bir sistemdir. Esnaflar, oluşturdukları localar ile birbirlerine destek olur, dayanışmada bulunur ve çeşitli etkinlikler veya toplu hareketler düzenlerlerdi.Esnaf teşkilatı olan bu müessese aynı yüzyılda ilk defa Âhi Evran tarafından kurum haline getirilmiştir. Kardeşliğin, cömertliğin yardımlaşmanın esas alındığı, esnafa sadece dayanışmayı değil, güzel ahlakı da öğreten bu teşkilatlanma, evvel zamanın en gizemli yapılanmalarından biridir. Bugün dahi tam olarak çözümlenememiş olağanüstü bir organizasyon yapısı vardır. Âhî´liğin başka bir örneği dünyanın hiçbir yerinde görülmemiştir Tarihten biraz alıntılama yapacak olursak, siftah yapmayan dükkana yönlendirme mevzusunun yanı sıra,fırıncılar arasında dönen bir olay da şöyledir: Ekmek almaya giden bazı vatandaşlar bir ekmek alıyorsa iki ekmek, iki ekmek alıyorsa üç ekmek parası verirlermiş. Ve bu fazladan verilen paraların hesabı fırıncı tarafından tutulurmuş, yoksul vatandaşlar da para vermeden ekmeklerini alırlarmış fazladan verilen ücretlerin karşılığında.Zamanında böyle bir felsefenin benimsenmesi hakikaten muhteşem ama günümüzde kaybedilen bir değer olması ise son derece üzücü.Babam Sivas´ta hâlde çalışırdı benim çocukluk yıllarımda. Bahsettiğim yıllar yetmişli yıllar. Esnaftan birisine bir şey olsa, hep birlik olunur, esnaflar arasında para toplanır ve o esnafın ayağa kalkması sağlanırdı. Büyük bir dayanışma ve yardımlaşma örneği sergilenirdi ki bu bir medeniyet kültürüydü çünkü.Fatih Sultan Mehmet döneminde: ?Komşum siftah etmedi diğer ürünleri ondan alın.´´anlayışının ve esnaflık kültürünün bu topraklarda var olduğunu bildiğim için, bu zamanda da bizim birlikteliğimiz ve Âhilik geleneği devam ediyor zannediyordum açıkçası. Ne ara bu hale geldik, neden ve nasıl bu kadar duyarsız olduk, onu da idrak edemiyorum.Ayrıca Taş Evim işletmecileri her ne kadar bu sıkıntıları atlatsalar da onurluca destek istemeden yaralarını sardılarsa da bu, bize de Sivas esnafına da sanırım pek yakışmadı.Birlik ve beraberliğimizin daim olması ve bu tür yara aldığımız zamanlarda, birbirimizin yarasını sararak, duyarlı, vefalı bir memleket olarak kalmak duası ile sağlıcakla kalın.

YAZARIN DİĞER YAZILARI