ORUÇTAN ŞUURA GİDEN YOL

4 yıl önce

Maneviyatın insan ruhunu beslediği, toplumda daha güçlü bireyler oluşturduğu bilim adamları tarafından da ispatlanmış bir gerçektir.

Maddeye tutunmak, her olayda gerçeklik aramak, insan tabiatına ve eşyanın tabiatına yorgunluk vermektir.

Evrende ilahi bir güç ve murad vardır. Bazen o ilahi güce teslim olmak akan suyun kenarında dinlenmek gibi ruha huzur verir.

İşte böyle kalplerimize sürur, gönüllerimize ferahlık veren, huzurun hakim olduğu  bir kutlu zaman vardır ki o aya  ramazan derler. Şükran kesilir o ayda  Allah´a gökler ve yerler? Yeryüzüne rahmet damlaları  sağnak sağnak iner. Bütün kainat güzelliğe bürünür.

Hamd olsun yüce Allah´ a ki bizi, içinde bin aydan hayırlı olan Kadir gecesi ile rahmet, bereket  ayı olan, özlemle beklenen bir ramazana daha kavuşturdu. Bu zor günlerimizde bereketiyle, huzuruyla ve neşesiyle geldi.

Affedilme, bağışlanma ayı olan ramazan ayı  ilahi gücü ve maneviyatı sonuna kadar hissettiğimiz ender aylardan biridir. Son günlerde yaşadığımız pandemiden dolayı birlik içinde ramazanı kutlayamasak da ,kalabalık  iftar sofralarında, camilerde teravihte  buluşamasak da  yine de mutluluk ve heyecan  içinde geçirmeye çalışıyoruz bu ayı.

Gönlümüzün pâyesine bu sene hasret düşse de Sivas valimiz Salih AYHAN, hem medyadan hem de camii minarelerinden birlik ve beraberliğimizi moralimizi yükseltmeye devam ediyor.

Sözleri Şemseddin Sivâsî´ye ait olan ve ülkemizde sadece Sivas´ta okunan, tüm camilerde teravih namazından sonra hep bir ağızdan söylenen, ramazan ayının vazgeçilmezi:

"Yâ Hannân yâ Mennân" ilahisi,  yatsı ezanının ardından minarelerimizden yankılanmaya devam ediyor.

Şems-i Sivâsi´nin yaşadığı günden bugüne kadar, bu ilahinin minarelerden okunduğuna Sivas halkı olarak ilk defa şahit oluyoruz. Gönüllerimize bir parça su serpilmesine sebep olan, camide olamamanın burukluğuna minarelerden yükselen bu nidayla bir nebze de olsa sevinç katan ve  nerede o eski ramazanlar dedirten ilahinin sözleri ise şu şekilde:

Yâ Hannan, Yâ Mennân

Yâ Ze´l-cudi ve´l ihsân;

Sebbit kulûbenâ ale´l-îmân,

Nercû afveke ve´l-ğufran;

Merhaba Merhaba, şehr-i Ramazân Merhaba;

Merhaba Merhaba, şehr-i Sıyam Merhaba

Evvel Hû, Âhir Hû;

Zâhir Hû, Bâtın Hû;

Kul Yâ Hû, Yâ Hû,

Yâ Men Hû Hak!

***

Lâ ilâhe illâllah, Muhammed´ür Resûlullah

Ve İlâhün, Vâhidün, Ehadün, Samedâ!

Ramazanın başlarında bu ilahi hoş geldin anlamında, ramazanın on beşinden sonra, ?Merhaba?lar, yerini ?Elveda?ya bırakır. İlahinin  tarzı revişi yavaşlar.

?´Elveda elveda,şehr-i Ramazan elveda

Elveda elveda,şehr-i sıyam elveda´´

Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Türk Din Mûsikîsi Öğretim görevlisi olan Fatih Koca Şemseddin Sivasi´ye ait olduğu düşünülen ilahiyi şöyle yorumluyor:

?´Kelime kelime ve manzum şekilde bir sadeleştirmenin daha da yanlış olacağı düşüncesiyle, ilahinin tek cümlecik Türkçe inşaını anlatabilmem için ehven bir yol olarak gördüğüm şöyle bir metne ihtiyaç olabileceğini düşünüyorum.

Ey kullarına karşı pek müşfik, ey kullarına karşı pek lütufkar, ey kerem ve ihsan sahibi, ey  ezeli ey ebedi, ey tecelligâhıyla apaçık, ey tecellî-i celaliyle gizlilerin gizlisi, ey Hû Hû diye çağırdığımız Hakk, kalplerimi iman üzere sabit kıl, ümidimiz senin af ve mağfiretindir. Allah´ımızsın, teksin, benzersizsin, kulların sana muhtaç, sen kimseye muhtaç değilsin.?

Manası  da görüldüğü gibi muhteşem olan, bu ilahi gibi hafızamda yer eden başka bir ilahi yoktur belki.

Çocukluğumdan beynime yer ettiğinden mi, geçirdiğimiz o güzel teravihli ramazan günlerinden midir  bilinmez ama burada bu güzelliği bize yaşatan valimizin, bir gün görev yeri değişse de bu  hoş davranışıyla ramazanlarda hep  hatırlanacağı aşikâr.

Pandemiden dolayı buruk bir ramazan geçirsek de, yine de on bir ayın sultanı olması, başının  rahmet, ortasının  mağfiret, sonunun kurtuluş olması bize sunulan bir fırsat ve bildiğimiz, bilmediğimiz rahmet damlalarında ıslanmak ise  büyük bir şans.

Evlada günlerini yaşadığımız ramazanın şu son günlerinde nasıl da çabuk geçti, diyenleriniz eminim çoğunluktadır, biter bu güzel günler ama dualar ve yaşanan paylaşımlar güzellikler kalır.

Veresiye defteri kapatanlar, gıda yardımı yapanlar, hayır hasenatta yarışanlar yine bu ramazanda her yerdeydiler.

Başta Sivas valimize yaptığı farkındalıktan, 5 asırlık bir Sivas geleneğini   yaşatıp bir ilke imza attığından dolayı şükranlarımı sunarken, ramazanı  hayırda yarışarak geçiren tüm esnafımıza ve iş insanlarımıza da ayrıca teşekkürü borç biliyorum.

Yine dillerden düşmeyen? Allah tekrarını nasip etsin ?sözüne gönülden katılarak hayırlı, bereketli, feyizli  ramazanlar diliyorum.

YAZARIN DİĞER YAZILARI