-Sanatçı, Yazar ve Toplum bilimcimciler, siyasetçiler; bir milletin ve kültürün yapı taşlarıdır. Gelişimin, refahın artmasında kültürel hafızanın genç nesillere aktarılıp yerleşmesinde, milleti millet yapan unsurların öğrenilmesinde itici motor görevleri vardır.

 

-Siyonist ve emperyalist yapı, dizayn edip sömürmek ve kullanmak istediği ülkeleri, onların zayıf karakterlilerini takip eder bulur ve satın alır. Bu kişilerde: Devlet, millet ve vatan, bayrak ve ezan olgusu gelişmez. Cennet Mekan Sultan Abdulhamit sani’nin padişahlığı zamanında hatırlanacağı üzere bu tiplerin kimi yabancı okullar, kimi kolejler yoluyla, kimi vakıf, kimi medya, kimi devletin içinde özgürlük Ve demokrasi isteği ile, kimi paşa, kimileri adalet kisvesi altında, kimisi ise para ile satın alınarak vatanı yıkmak için taşeron olarak kullanıldılar... Yabancı (sözde kamu yararına hizmet eden) vakıflar ve dernekler bu hususta pek etkindiler. Mason locaları, lions ve rotary kulüplerinde efendilerine hizmet eden birer araçtırlar. Ayrıca sabetayistler ve pakraduniler bu ülke için çok büyük tehlikedirler; çünkü iki yüzlüdürler, münafıktırlar. Bunlar zaten bahsettiğimiz yapılarla içli dışlıdırlar.

 

-Twitter ve diğer sosyal medyada ülkemizi karalayan kalemleri kiralık sözde sanatçılar, kalemi satın alınmış lafta yazar Ve düşünce sahipleri, dışardan gelecek işaretle aynı anda havlar, eyyamçılık yaparlar. Aynı habis iradeye hizmet eden politikacı, gazeteci, sanatçı vb’leri hepsi bu taifedendir.

 

-Ellerine geçirebilecekleri her malzemeyi, fırsatı karartarak, manipüle ederek ustalıkla bu aziz milletin aleyhine kullanabilir bu güruh. Zira içteki batı hayranlığıyla  bu ülkede inananlarla güç mücadelesine girdiler, islama ve onun değerlerine savaş açtılar. Can Dündar gibi vatan hainlerinden ve onun efendilerine hizmet eden beslemelerden bahsediyorum. Bakın PKK’nın bir organı olan “ateşin çocukları” denen vandallar Ve PKK’nın yürütme organı ülkemizdeki son zamanda çıkan orman yangınlarını kendilerinin çıkardığnı artık resmen ilan edip kabullendi. Lakin bu satılık kalemler bu insanlıktan çıkmış insanlar, bitki ve hayvan katillerine tek bir söz edemiyorlar, eleştiride bulunamıyorlar. Bu ve benzeri ruh hastaları yıllardır bitmediler. İşgal ettikleri görevler ve makamlar artık bu ülkenin has evlatları tarafından dolduruluyor. Bir dönem sonra esameleri okunmayacak bi iznillah... Bu sebeple yalanı, fitneyi, ahlaksızlığı, çirkefliği, arsızlığı meslek edinip insanlıktan çıktılar.

 

-Yangın kadar kirli politika üretiyorlar, terör kadar yıkıcı eylemlerden besleniyorlar. Emperyalizmin ekmeğine yağ süren kirli politikaya uşaklık ediyorlar.

 

-Topluma düşen bunların hamaset eken ve fitne dolu politikalarına alet olmamak. Devlete düşen ise gerekli adli girişimleri başlatmak, yasal düzenlemeleri hızla kanunlaştırmak, adaletin tecelli etmesini sağlamak ve medyanın her türlüsüne, bilhassa toplumu provake edip ülkemiz ve milletimiz üzerinde manipülasyon amaçlı haber yapan sosyal medya sitelerine nizam en ağır cezaları vermektir.

-Satılmış, kiralanmış kalemler, tiyatrocu, sanatçı kılığına girmiş değişik localarda, vakıflarda Türkiye düşmanlarına hizmet eden meslek odalarında Ve kuruluşlarında boy gösterip yıkıcı, yakıcı amaçlara hizmet eden kişi ve oluşumlar devletin sert yüzünü görmeli... Toplum bu şahsiyetsizlere karşı bilinçlendirilmelidir. Hiç kimsenin özgürlüğü sınırsız değildir. Milli Güvenliğimizi, iç barışımızı tehdit eden bu odaklara kanunlarca bu ülkede nefes aldırılmamalı... Vatana ihanetin kanunlarda ciddi yaptırım karşılığı olmalı...

 

-Kanunun müeyyideleri caydırıcı olmazsa uluslarası demokrasi savunucuları ve sözde insan hakları savunucuları bu satılık kalemleri can siperhane savunmada geri kalmıyor. Güçlü hafızayı Ve kültürü barındıran devlet gelenemiz bunların üstesinden gelir geliyorda... Devletimizi yönetenler tüm gayret ve çabalarıyla gece gündüz millet ve mağdurlar için can hiraş çalışırken; Milletimize düşen satılık kalemlerin fitnesine karşı bilinçli olmak, çerle, çöple uğraşmayı bırakıp, birbirimizi ötelemeden vazgeçip artık çocuklarımızla, komşularımızla kucaklaşmalıyız. Bu çilekeş milletin içinde olduğu bir tek gemi var. O’da Türkiye Cumhuriyeti Devletidir. Vesselam...