KİBİRLİ, GURURLU OLMAK

KİBİRLİ, GURURLU OLMAK

MUAMMER OYTAN

2 yıl önce

İnsan ahlâkını oluşturan huylar iyi ve kötü olmak üzere ikiye ayrılır. Güzel ve iyi huyların arasında tevazu, doğruluk, sabır, cesaret, emanete riayet, nimete ve iyiliğe karşı şükür, yumuşaklık, sevgi, merhamet, cömertlik gibi övülen tavır ve davranışlar sayılabilir. Kötü huylar arasında ise kibir, gazap, zulüm, gaflet, haset, yalancılık, iki yüzlülük, iyiliği başa kakma, riya, kendini beğenme gibi yerilen duygu ve tavırlar sayılabilir. Yüce Kitabımızın yerdiği kötü huylardan birisi de “kibir ve gururdur”.(Dr.Zafer Koç, Kibir ve Gurur, İnsanı Helake Sürükler, Kur’ân’dan Öğütler 2, D.İ.B.Yayını, s. 98)

            Kibir; büyüklenmek, gururlanmak, kendini başkasından üstün görmek ve başkasına itibar etmeyip onu yok saymak anlamına gelmektedir. Kutsal Kitabımız, kötü duygu ve düşüncelerin ruhu bozup insanı iyiliklerden ve doğru yoldan saptırdığından sıkça bahseder. Hatta bu kötü duyguların, demirin paslandığı gibi kalbi paslandırdığını ve bir zaman sonra gerçeği göremez hale getirdiğini belirtir.Eğer Yüce Allah’ın sevgisine ulaşmak istiyorsak, kalbimizdeki tüm kötü duygu ve düşüncelerden sıyrılmamız ve arınmış bir kalple Allah’ın huzuruna çıkmamız gerekir ( Dr.Zafer Koç, a.g.m.,s .99-100). İnsanlara surat asmak, kendini büyük, başkalarını küçük görmek, küçümsemek, övünmek iyi bir şey değildir. “Küçümseyerek surat asıp insanlardan yüz çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Çünkü Allah, hiçbir kibirleneni, övüngeni sevmez.”( Lokmân, 31/18)

-“Yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Çünkü sen yeri asla yaramazsın boyca da dağlara asla erişemezsin.”(İsrâ,17/37)

 

PEYGAMBERİMİZİN BİNDİĞİ HAYVANLAR.

Hz. Peygamber(s.a.s.), ata binmeyi çok severdi. Bunun dışında deve, katır ve merkebe de binmiştir. Peygamberimize ait atın adı “Lahif”, merkebin adı “Afîr”, katırınki “Düldül” ve “Tiyye”, deveninki ise “Kusva” ve “Adba” idi. (Mevlâna Şiblî, a.g.e. s.23)

 

TAPTUK EMRE’den BİR SÖZ.

Yunus Emre Hazretlerinin Şeyhi Taptuk Emre Hazretleri şöyle buyuruyor:

“Aşkla yürüyen sırtında dünya taşır; aşksız yürüyen, beden diye ceset taşır !”

 

LÂ İLÂHE İLLALLÂH DEMENİN FAZİLETİ:     

      Taberânî, el-Evsat adlı eserinde Zeyd b. Arkam’dan şöyle rivayet etmektedir: “Hz. Peygamber, “Kim ihlâslı şekilde lâ ilâhe illallâh derse cennete girecektir.” dedi.

“İhlâslı demekten kasıt nedir?” diye sorulduğunda: “Kelime-i tevhidi getirmesi, onu haramlardan koruyorsa ihlâslı şekilde demiş olur.” buyurmuştur.(Hayatü’s Sahabe, s.99)

                Ebu Sa’id el Hudrî, Hz. Peygamber’den şöyle aktarmıştır: “Hz. Musa dedi ki: “Ey Rabbim, bana öyle bir şey öğret ki, onu zikredeyim, onunla sana dua edeyim! Allah da O’na, Lâ ilâhe İllallâh demesini söyledi. Hz. Musa, “Ya Rabbim tüm kulların bunu söylüyor, bana özgü bir şey söylemeni istiyorum” dedi. Allah(c.c.), “Ey Musa, şayet yedi sema ve yedi yer terazinin bir kefesinde olsa, Lâilâhe illallâh ayrı bir kefede olsa, lâilâhe illallâh daha ağır gelir.” buyurdu. (Nesâî, Amelu’l-yevm, s.834)

YAZARIN DİĞER YAZILARI