LÂ İLÂHE İLLALLAH DEMENİN FAZİLETİ

LÂ İLÂHE İLLALLAH DEMENİN FAZİLETİ

MUAMMER OYTAN

2 yıl önce

 

Taberânî, el-Evsat adlı eserinde Zeyd b. Arkam’dan şöyle rivayet etmektedir: “Hz. Peygamber (s.a.s.) “Kim ihlâslı şekilde lâ ilâhe illallâh derse cennete girecektir!” dedi.

“İhlâslı demekten kasıt nedir Yâ Resunlallah?” diye sorulduğunda: “Kelime-i tevhidi getirmesi, onu haramlardan koruyorsa ihlâslı şekilde demiş olur.” buyurmuştur.(Hayatü’s Sahabe, s.99 )

                         Ebu Sa’id el Hudrî, Hz. Peygamber’den şöyle aktarmıştır: “Hz. Musa dedi ki: “Ey Rabbim, bana öyle bir şey öğret ki, onu zikredeyim, onunla sana dua edeyim! Allah da O’na, ‘Lâ ilâhe İllallah!’ demesini söyledi. Hz. Musa, “Ya Rabbim tüm kulların bunu söylüyor, bana özgü bir şey söylemeni istiyorum” dedi. Allah(c.c.), “Ey Musa, şayet yedi sema ve yedi yer terazinin bir kefesinde olsa, ‘Lâ ilâhe illallâh’ ayrı bir kefede olsa, ‘lâ ilâhe illallâh’ daha ağır gelir.” buyurdu. (Nesâî, Amelu’l-yevm, s.834)

Kur’ân’da İslâm Dinî, Allah katındaki “hak dinin” karşılığı ve özel adı olarak belirlenmiş, ondan başka hiçbir dinin Allah (c.c.) tarafından kabul edilmeyeceği belirtilmiştir ( Âl-i İmrân,3/85). Gerçek ve dosdoğru dinî yol anlamındaki “sırât-ı müstakîm” gibi Kur’ân ifadeleri asli dini tanıtma amacını taşırken, İslâm’ın, saf  tevhid inancının ve hak dinin ifadesi olduğunu göstermektedir. Kur’ân-ı Kerim mesajıyla, Allah, her açıdan mutlak üstün varlık, tek ilâh ve Râb olarak kabul edilmiştir. O’na yapılan kulluk, teslimiyet ve tevazu ifade eden terimler arasında en önemli olan, “kişinin bilerek ve samimiyetle kendisini Allah’a teslim etmesi” anlamına gelen “İslâm” terimiyle belirtilmiştir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI