GÜNDEM / 2023 E DOĞRU / SİYASETİN YOL HARİTASINI BELİRLEYECEK OLAN ETKENLER?

AVUKAT EYÜP DEMİRER

3 yıl önce

-      Ekonomi politikaları konusunda eleştiri getirdi. Araç fiyatlarındaki artış örneğini vererek vatandaşın araç alırken bir aracı kendisine, 2 aracı devlete, bir aracı da bankaya almaktadır dedi.

-      Mavi vatana sahip çıkan mesaj verdi.

-      Enerji politikaları ile ilgili acıkmalar yaptı.

-      Yenilikçi ekonomi ve sosyal politikalar kurmaktan bahsetti.

-      Anayasanın değişmesinden yana olduğunu, ortak akıl ile hareket edileceğinden bahsetmiş idi.

 

Sayın İNCE bu harekete;

-      Esnafı,

-      Çiftçiyi,

-      Şiddet mağduru kadınları,

-      Huzursuz muhafazakârları,

-      Kendilerini yalnız hisseden Atatürkçüleri,

-      Bu düzeni değiştirmek isteyen solcuları,

-      Ak Parti ortağı olmaktan memnun olmayan milliyetçileri davet etti.

Özetle, Sayın Muharrem İNCE´nin verdiği mesajlar bu şekilde idi.

 

 

O süreçte de belirttiğim en önemli konu;

Ben Türk Siyasetinde tabana dayanmadan siyaset yapılabildiğini, parti kurmadan örgütlenmeden siyaset yapılabildiğini hiç görmedim.  Sayın İNCE´nin Sivas mitingi başlangıç mitingi olmasına rağmen çok ama çok zayıf bir miting idi. Kişi sayısı oldukça az idi, gelenlerin bir kısmının ilimiz dışından geldiğini de gözlemlemek mümkün idi.  Bu yol haritası nereye gider diye sorduğumuzda? Bu gidişat tabansız bir gidişattır. Bu gidişat siyasi örgütlenmeden yoksun olan bir gidişattır. Zira, bugün Cumhuriyet Halk Partisi tabanından muhalif olanlar bile sahnede Sayın İNCE´nin yanında yer almadı.

Sayın İNCE bu hareketine zaten kendi beyanı ile sınırlandırılmış şekilde Esnafı, Çiftçiyi, Şiddet mağduru kadınları, Huzursuz muhafazakârları, Kendilerini yalnız hisseden Atatürkçüleri, Bu düzeni değiştirmek isteyen solcuları, Ak Parti ortağı olmaktan memnun olmayan milliyetçileri davet etti.

Bir siyasi oluşum kurmadan, bir düşünce bloğunda yer almadan, bir siyasi kitleyi, örgütlenmiş bir siyasi yapıyı temsil etmeden yada Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN gibi yeni ve ülkenin ihtiyacı olan bir yapılanmayı başlatmadan, bu doğrultuda kitleleri kendine çekmeden kanaatimce bu işler olmaz.

 

 

 

 

 

         Sayın İNCE´ de bir parti kurulmadan, taban ve teşkilatlanma yapılmadan yürünemeyeceğinin farkında bu sebeple, mantıklı olarak yeniden ve belirttiği şartlar dahilinde her siyasi partinin kendi küskünlerine hitap ederek yeniden Cumhurbaşkanlığı için aday olmak niyetinde olduğunu ben şahsen düşünmekteyim. Bu Memleket hareketi de bu az katılım ile gider ise sezon finalini erken yapan dizilere dönecektir.

         Şeklinde görüşlerimi sunmuş, parti ve teşkilatlanmanın önemini belirtmiş idim.

         Bugün gelinen noktada dediğim gibi oldu ve Sayın İNCE´de ivedi şekilde partisini kurmanın hazırlıklarını başlattı.

         Bu konuda Sayın Mustafa SARIGÜL daha erken hareket edip Türkiye Değişim Hareketini Türkiye Değişim Partisine dönüştürerek yola çıktı.

         Tabi bu iki ismin kanaatimce Cumhuriyet Halk Partisi içerisindeki Sosyal Demokrat kesimden katılım beklemesi oldukça doğal bir durum.

         Zira; her iki isim de geçmişte CHP nin önemli iki ismi idi.

         Aynı zamanda Sayın Muharrem İNCE´nin İYİ Parti içerisindeki milletvekilleri üzerinde de etkili olup, buradan da partisine bir katılım sağlayıp sağlamayacağı önemli gelişmeler olarak ilerleyen günlerde karşımıza çıkacaktır.

         Sayın SARIGÜL mü Sayın İNCE mi önümüzdeki sicime etkin girer diye sorulduğunda kanaatim Sayın İNCE´nin daha etkin olacağı yönündedir.

         Zira; Sayın Muharrem İNCE 24 Haziran 2018 seçimlerinde Cumhurbaşkanlığı adaylık sürecinde oldukça önemli bir oy almış ancak Sayın SARIGÜL Şişli´deki seçimi dahi kaybederek kendisini siyasette hep ayakta tutan noktayı bile kaybetmiştir.

         Bu sebepledir ki; bu iki isim arasında Sayın Muharrem İNCE´nin oluşumu daha etkin olacaktır.

         Cumhur İttifakı cephesini ilgilendiren durum ise bu iki oluşumun Millet İttifakından ne kadar oy alarak o blokta kaybettirecekleridir.

         Cumhuriyet Halk Partisi içerisinde Sayın KILIÇDAROĞLU ile ters düşen ekibin bu iki parti içerisindeki konuşlanması ve tabanın özellikle Sayın Muharrem İNCE´nin partisine ne kadar destek verip yöneleceğini de ilerleyen süreç bizlere gösterecektir.

         Burada tabi Millet İttifakı açısından İYİ PARTİ, SAADET PARTİSİ gibi partilerin Millet İttifakından ayrılarak bir başka sağ oluşum ile bir arada olabilmeleri hususundaki kanaatleri de ilerleyen süreç bizlere gösterecektir.

         Zira, gerek İYİ Parti ve gerekse SAADET Partisi HDP destek verdi açıklamaları ve HDP Milletvekillerinin TBMM de bizim sayemizde orada o koltuklarda oturuyorsunuz söylemleri üzerinden ciddi şekilde rahatsızlıkları da mevcuttur.

         HDP yeni sürece kendisi girecek gibi görünmekte, hiçbir ittifak grubunda da kanaatimizce yer almayacaktır.

         Tabi yine Cumhurbaşkanı ve Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı olarak Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN´ın son süreçlerdeki Milli Görüş ziyaretlerinin, BBP ziyaretlerinin de yeni sürece etkilerini ilerleyen zaman dilimlerinde daha net bir şekilde göreceğiz.

 

 

         Yeni süreci;

-      Cumhur İttifakı bloğunda, bir söylentiye göre Sayın Cumhurbaşkanının Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanlığı görevini devrederek sadece Cumhurbaşkanı olarak aday olup yolun devam etmesi yönlü yorumlar ( Ki bu durum olur ise sadece Partili Cumhurbaşkanlığı hususunda diğer siyasi partiler ile yaşanılan son süreçteki olumsuz etkileşimler buna neden olabilir ve Sayın Cumhurbaşkanı da kamuoyunun bu husustaki tartışmalardan uzak kalarak ortalığın yatışması ve seçimlere belki bu şekilde daha rahat girerek % 50 + 1 i yakalayacağı düşüncesi hakim olabilir. Eğer Parti Başkanlığına Sayın Cumhurbaşkanı devam eder ise bu kez de tabanın bir arada olması ve bir siyasi parti lideri olarak seçime girmesinin bu şekli ile de geleneğin devam etmesinin etkin olacağı yönündeki görüşün ağır basması sureti ile devam kararı alabilir. BU SÜRECİ İLERLEYEN ZAMAN DİLİMİNDEKİ ADALET ve KALKINMA PARTİSİ GENEL MERKEZ SEÇİMLERİ BELİRLEYECEKTİR. )

-      Sayın Muharrem İNCE ve Sayın SARIGÜL´ün yeni siyasi partileri ile Sosyal Demokrat kesim üzerindeki etkileri,

-      Her ne kadar Cumhur İttifakı dağılıyor şeklinde bir iddia ortaya atılsa da HDP üzerinden yaşanılan sıkıntılı süreç ve söylemler sebebi ile İYİ Partinin bir başka sağ blok olarak SAADET Partisi ve diğer sağ partiler ile ittifak yaparak seçime girebileceği,

-      Sayın Meral AKŞENER´in yeniden Cumhurbaşkanlığı´na aday olup olmayacağı,

-      HDP kanadında Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı, yada aday çıkmayacak ise desteklenecek adayın kim olacağı,

-      Özellikle de CHP kanadında Sayın KILIÇDAROĞLU´nun bizzat kendisinin Cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağı yada Sayın KILIÇDAROĞLU´nun uzun zamandır bu yeni sistemde sağ tandanslı bir Cumhurbaşkanı adayı istemi de dikkatlerden kaçmayarak bu kez kimi destekleyeceği gerçeği,

-      Ekonomideki gidişatın nasıl olacağı ve buna mukabil Sayın Ali BABACAN´A halkın yaşanması muhtemel ekonomik zorlukların artması durumunda nasıl bakacağı bir bütün halinde 2023 e doğru giden siyasi süreçlerde kanaatimce etkin olacaktır.

 

Katkı sağlaması temennilerim ile, sağlıcakla kalın? SON

YAZARIN DİĞER YAZILARI