TALEPKARLIK ve YARARLANAMAMA

AVUKAT EYÜP DEMİRER

5 yıl önce

        Yapılan araştırmalarda da ortaya çıktığı gibi olmayınca talep etmek, yokluğunda talepkar olunan konuya ulaşınca da asla yararlanmamak insan oğlunun doğasına uygun beklenen bir davranış olarak karşımıza çıkmaktadır.

        Ancak üzülerek ifade etmek isterim ki, bu durum bizim toplumumuzda daha yoğun hissedilip yaşanan bir durumdur.

        Biz toplum olarak serzenişimizi de sefamızı da cefamızı da oldukça belirgin ve abartılı yaşarız.

        Toplum olarak yaşadığımız her hususta feveranlarımız birçok zaman olması gerekenin üzerindedir.

        Tabi inanç değerlerimiz açısından bakıldığında da bu durumun aynı zamanda şükretmek gerçeğini gereği gibi yaşayamamanın da etken olduğunu görebilmek mümkündür.

        Şükretmek demek ağız alışkanlığı olarak söylenen söylemler değil esasen kalben gerçekten yaşanılan ve açıkça hissedilen bir durum olmalıdır. Bu hissiyat kalbimizin derinlerinde yaşanmalıdır.

        Tabi bir kısım manevi hususlardan bahsedip konumuzun özüne maddi gerçekliğe örnekleri ile temas etmek gerekirse;

        Bu yazımda devletimizden talep edilen birçok konuda düzenlemeler getirildiğini, devletimizin, hükümetimizin vatandaşlarımızın sesini duyduğunu, taleplere cevap verdiğini, ciddi manada düzenlemeler yaptığını ancak düzenlemelerin yürürlüğe girmesi sonrasında bu kez vatandaşımıza şikayetlerine cevap verildiği, gereğinin  yasalaştırılarak sunulduğu belirtildiğinde vatandaşımızın maalesef kendilerine düşen sorumlulukları yerine getirmediği ve düzenlemelerin fiilen çok da bir anlam ifade etmediğini görebilmek mümkündür.

       

 

 

Bu husustaki beyanlarımızı örnekler ile siz değerli okuyuculara somutlaştırayım.

        Yıllarca toplumumuzda her yapılan seçimde engelli vatandaşlarımızın sandığa gitmesinin oldukça zor olduğu, engelli seçmenlerin sandık başına taşınması konusunda çok ciddi zorluklar yaşandığı, sandığın ve oy pusulası ile oy zarfının aşağı indirilemeyeceği kurallarının hakim olduğu, pusula ve zarfı aşağı indirip oy kullandırılması durumunda ise bu durumun 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanuna aykırılık teşkil ettiği, itirazlar veçhile durumun İlçe Seçim Kurulu Başkanlıklarına şikayet olarak gidebildiği yaşanmıştır.

        Engelli sandıklarının kurulumu, engelli vatandaşlarımızın mobil sandık uygulaması ile ikamet adreslerinde oy kullanmalarının temini için gerekli tüm yasal düzenlemeler getirilmiş, 298 sayılı kanunda bu hususta gerekli değişiklikler yapılmıştır.

        Ancak, yıllarca bu husustan şikayetçi olan vatandaşlarımızın yasa yürürlüğe girip, Yüksek Seçim Kurulu genelgeleri ile fiilen uygulamaya konulması sonrasında tavırlarının beyanlarının tam aksi yönde olduğunu açıkça görmüş bulunmaktayız.

        Sivas´ ta ortalama 5 bin engelli kardeşimiz bulunmaktadır.

        24 Haziran 2018 seçimlerinde engelli seçmen oy kullanımı için başvuru sayısı 96 olup, sadece 3 engelli sandığı kurulmuştur. 5 bin gerçek sayıya 96 başvuru hususu yıllarca sunulan serzenişleri, feveranları açıkça boşa çıkarmıştır.

        Şimdi sırada 31 Mart 2019 yerel seçimler var. İnanın ki takipçisi olacağım, 4?19 ocak 2019 tarihleri engelli, seçmenin engelli sandığına kayıt tarihi olup, başvuru sayısını merakla takip edeceğim..

Bu sebeple yaşanmış bunun gibi birçok örnekte görmekteyiz ki; OLMAYINCA HEP TALEPKAR OLUYORUZ, BULUNCA YARARLANMIYORUZ?

YAZARIN DİĞER YAZILARI