HUKUK FAKÜLTESİ BİTİMİNDE MESLEKİ YETERLİLİK SINAVI UYGULAMASINA GEÇİLMESİ

AVUKAT EYÜP DEMİRER

6 yıl önce

Değerli okuyucular;

Uzun yıllardır biz hukukçular, fakülte bitiminde yeterlilik hususunda çeşitli alternatiflerin değerlendirilmesinin gerekli olduğunu, bu yeterlilik değerlendirmelerinin ülkemizde hukukun ve hukuk mesleği uygulayıcılarının lehine olduğunu, bununla doğru orantılı olarak da ülkemizde hukukun gelişimine katkı sağlayacağını defaten belirtmiş idik.

Hukuk Fakültesinden mezun olan hukukçular sadece Hâkim ve Cumhuriyet Savcısı olmak isteyenler öncelikle yazılı bir sınava tabi tutulmakta, sonrasında ise yazılı sınavda belirlenen taban puanın üzerinde puan alan hukuk fakültesi mezunu hukukçular sözlü sınava / mülakata tabi tutularak Adalet Bakanlığımızca duyulan ihtiyaç uyarınca tercih yapılarak göreve başlatılmaktadır.

         Hukuk Fakültesi mezunlarından Avukat olarak görev yapmak isteyen kişilerin ise; mesleğe engel hali olmamak kaydı ile 6 ay Adliye Stajı 6 ay da 5 yılını tamamlamış bir Avukat meslek mensubu gözetiminde staj yapması yani toplamda 1 yıllık staj yapması akabinde hemen Avukatlık yapmak hakkı tanınması uzun süredir üzerinde tartışılan bir konu olmuştur.

         Birçok meslek grubunda uzun ve yoğun süren staj, eğitim, uygulamalı eğitim, aşamalı yeterlilik sınavları mevcut iken sadece Avukatlık mesleğinde böyle bir uygulama yapılmaması, yeterlilik unsurunun tam manası ile gerçekleştirilmemesi ciddi sorunları da beraberinde getirmiştir.

         Uzun yıllar öncesinde Adalet Bakanlığımızca Hâkim / Savcı / Avukat mesleğinin güncel sorunlarına ilişkin yapılan araştırmalarda o dönem de uygulanmasını talep ettiğim, Avukatlık mesleğinde yeterlilik sınavı, Hâkim ve Cumhuriyet Savcılığı Yardımcılıkları müesseselerinin Sayın Adalet Bakanımız Abdulhamit GÜL tarafından uygulamaya konulacağı yönlü açıklama bir hukukçu olarak şahsımı son derece memnun etmiştir.

         Hâkim ve Cumhuriyet Savcılarımızın artan iş yükü konusunda yaşanılan yoğunluk, Adalet Mekanizmasını gecikmeye maruz bırakmaktadır. Bu durum ise vatandaşlarımızın memnuniyetsizliğine açıkça sebebiyet vermektedir.

         Hal böyle olunca görev yapan ve ciddi manada iş yükü altında bulunan Hâkim ve Savcı meslektaşlarımız için Hukuk Fakültesinden mezun olan ve henüz mesleki uygulama tecrübesi bulunmayan meslek mensubu adayı hukukçularımızın hukuk gibi birbirinden geniş alanlara sahip bir deryada en verimli şekilde yetişmeleri için HÂKİM / SAVCI / AVUKAT YARDIMCILIĞI müesseselerinin bir an önce hayata geçirilmesi hukuk alanının en önemli sorunlarından bir tanesinin giderilmesi anlamına gelecektir.

         Bu şekli ile Hukuk Fakültelerinden mezun olan genç hukukçularımız daha ciddi bir uygulama eğitiminden geçecek, özellikle de meslekte uygulama yeterliliğine sahip olarak yetişecektir. Bu olumlu gelişme hukukun gelişimine ciddi manada katkı sağlayacaktır.

         Hukukun uygulama alanından biz hukukçuların başlıca problemleri;

-      Mesleki yeterlilik hususunun en geniş detayda değerlendirilerek sağlanması, mesleki yeterlilik uygulamalı eğitimlerinin, stajlarının en detaylı şekilde yaptırılması, bu şekli ile hukukun her alanında içtihat birliğinin de sağlanması,

-      Tıp alanında olduğu gibi biz hukukçuların da hukukun her alanında uzmanlaşmanın sağlanması,

-      Hukuk hayatın her alanına hükmettiği için, kurumsal olarak da tüm kurumsal alanlarda gelişmiş ülkelerde olduğu gibi hukukçulara belli süreli staj yaptırılarak, kamu kurum ve kuruluşlarının işleyişinin öğrenilmesinin temin edilmesi ( Gelişmiş ülkelerde hukukçular tüm kamu kurum ve kuruluşlarında belli fasıla ve belli süreler ile staj yaparak kurumsal işleyişi tanımaktadır )

-      Bir alanda yetişen hukukçunun bir süre sonra yetiştiği alandan çok ama çok farklı bir alanda görevlendirilmemesi hususunda gösterilmesi gereken hassasiyet. ( Örneğin mesleğe Cumhuriyet Savcısı olarak atanan bir meslek mensubunun 4 yıl sonra hukuk hâkimliğine atanarak kendisinden önceki 4 yılda savcı, sonraki dönemde de hukuk hâkimi olarak görev beklenmesi yaşadığımız çelişkiler ve beraberinde de verimsizlikler arasında yer almaktadır )

-      Dosyalarda bilirkişi görüşünün istişari olarak değerlendirilmesi, bu alanda bilirkişilik müessesinden sadece belli oranlarda yararlanılarak hâkimin en etkin şekilde dosyalara yardımcıları ile birlikte hükmetmesi gereğinin önemi,

-      Hâkim / Savcı / Avukat yardımcılığı müessesesi yürürlüğe girse bile bunun etkin bir şekilde uygulanmasının sağlanması ve hukukçuların ekonomik kaygılarının bu anlamda giderilerek, mesleklerine daha ciddi şekilde yoğunlaşmalarının sağlanması olarak değerlendirilebilir.

        

Tüm bu detaylar yaşanılan mesleki problemler bir bütün halinde değerlendirildiğinde; uzun yıllardır hukuk mesleğinde uygulayıcılar için yaşanılan problemler inşallah Adalet Bakanlığımızın yeni ve güncel iş bu düzenlemesi ile son bulur. Hukuk, gerek hâkim, gerek savcı ve gerekse avukat olarak en kapsamlı şekilde yetiştirilmiş iyi uygulayıcılarla beklenilen faydayı sağlar ve hukuki sorunlar kısa süre zarfında çözüm bulur? 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI