HUKUKİ DANIŞMANLIK HİZMETİ ve KATKILARI

AVUKAT EYÜP DEMİRER

5 yıl önce

Bu yazımda hukuki danışmanlık hizmeti almanın gerekliliği ve katkıları üzerinde duracağım.

Danışmanlık hususunda önceki günlerde etkin danışmanlık başlığı altında bir yazıda görüşlerimi sizler ile paylaşmıştım.

Danışman denilince bir kuruluşta, bir kurumda ilgili konu üzerinde düşüncesine, bilgisine, yol göstericiliğine, uzmanlığına başvurulan, kendisine danışılan görevli kimseye verilen isim olarak teknik deyim karşımıza çıkmaktadır.

Yazımız içeriği hukuki danışmanlık yani meslek alanındaki uzmanlık üzerine olunca;

Mesleki olarak da kılavuzluk ve danışma odalarına başvuran kimselerin ruhsal, toplumsal, akademik ya da meslekle ilgili sorunları ile uğraşan uzman şekillerinde farklı tasnifleri de tanımlama olarak belirtebiliriz.

Mesleğimiz olan hukuk alanında uygulayıcı olarak; Hukuki danışmanlık hizmeti, hukuki ihtilafların etkin olarak çözümü açısından fayda sağlayacaktır.

Ülkemizde uzun bir süre hukuki danışmanlık hizmeti hep vatandaşlarımızın yaşadığı olaylar sonrasında başvurulması gereken bir durum imiş gibi algılandı. Bu oldukça yanlış bir durumdur.

Zira, bireylere ve veya tüzel kişilere verilecek hukuki danışmanlık hizmetleri yaşanması muhtemel menfi sonuçların önüne geçebilecektir. Aksi takdirde delili ile tespit edilmiş ve sübut bulmuş hadiseler sonrasında danışmanlık hizmeti alınsa da bu hiçbir anlam ifade etmeyecektir.

Temel mesele, vatandaşlarımızın, kurumlarımızın veya tüzel kişilerin mevzuatlara hakim olan hukuk danışmanları kanalı ile önceden yaşanması muhtemel somut olayların önüne geçilmesi hususunda bilinçlendirilmesi, bu bilinçlendirilme neticesinde ise kanuna uygun hareket ederek doğru adımlar atmalarının teminidir.

Ülkemizde kamu kurum ve kuruluşları nezdinde ve büyük şirketler açısından hukuki danışmanlık hemen hemen oturmuş bir müessese haline gelmiş durumdadır.

Ancak, birey temelinde ve yine aynı şekilde küçük ölçekli işletmeler ile sermayesi düşük miktarda olan şirketler açısından henüz tam anlamı ile hukuki danışmanlık oturmuş bir müessese durumunda değildir.

Gelişmiş birçok ülkede uygulama vatandaşların dava ve adli işlemlerini avukatsız takip edememeleri üzerine kurulmuş olup, vatandaş adli makamlara avukatı kanalı ile müracaat etmek durumundadır. Bu hizmetin karşılığında ise vatandaşların hukuk sigortaları ödeme yapmaktadır.

Ülkemizde de uzun vadede umut ediyoruz ki, bu sistem oturmuş hale gelir ve her bir birey adli iş ve işlemleri için danışmanı / avukatı kanalı ile profesyonel bir hizmet almak hakkına sahip olur.

Her ne kadar CMK avukatlığı ya da genel tanımlaması ile Adli Yardım Kurumu işler durumda olsa da hala bir kısım aksaklıkların mevcut olduğu belirtilebilir.

Ülkemizde avukat ile dava takip zorunluluğu bulunmamaktadır. Vatandaşımız hakkında açılan veya bir başkası aleyhine açtığı dava ve işlemleri kendisi bizzat asil olarak takip edebilir.

Ancak, profesyonel hukuk danışmanlığı hizmeti alınmadığı müddetçe bu kez hatalı başvurular, hatalı dilekçeler, hatalı iş ve işlemler yapabilmekte, yaptığı başvuru ve açtığı davalarda teknik gereklilikleri yerine getirmediği için de red kararları ile karşı karşıya kalabilmektedir.

Vatandaşımızın red kararı ile karşı karşıya kalması, hatalı feragat işlemleri maddi anlamda kesin hüküm teşkil eden durumlarda bu kez geri dönüşü olmayan vahim sonuçları da beraberinde getirebilmektedir.

Tüm bu sebepler ile her alanda olduğu gibi hukuk alanında da etkin işlem yapılabilmesi için mutlak surette, konusunda uzman hukukçulardan hukuki danışmanlık hizmeti alınmalı ve hak kaybına yol açılmasının önüne geçilmelidir?

YAZARIN DİĞER YAZILARI